Metropoll Araştırma Şirketi’nin seçimlerden sonra yaptığı kamuoyu yoklamalarında elde edilen sonuçlar ilginç. Siyaset kurumunun iflas etmesi, muhalefetin artık hiçbir şekilde halka umut olamaması, karamsarlığın, seçmen tercihi farklılıklarına bakılmaksızın tepeden tırnağa herkesi esir alması saha verileriyle ortaya çıkarılmış. Çevremdeki insanlarda da gözlemliyorum bu ruh halini. Muhalifler, tükenmişlik sendromunu aşamıyor ve kendini çıkışsız hissediyor.
14 ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde gerçekleştirilen seçimlerin, sonuçları itibariyle derin bir kırılma yarattığı aşikâr. 21 yıllık AKP iktidarından bunalmış kitleler açısından tarihi bir dönemeçti ve giderek otoriterleşen yönetimden kurtulma umudu çok güçlüydü. Yani zaferin kazanılacağına dair duygular, motivasyon zirvedeydi. Öyle bir zirveydi ki, yenilgiyle birlikte düşüş çok sert oldu. Deyim yerindeyse muhalefet partileri ve seçmenleri yere çakıldı. Durumu anlatmak için şok sözcüğü bile yetersiz kalır.
Yenilgi vurdu ama Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin içine düştüğü acıklı hal, başta Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener olmak üzere hepsinin süreci yönetememesi ve hem birbirleriyle hem de parti içinde kendi tabanlarıyla yaşadıkları didişme siyaset kurumuna karşı tarihi bir soğukluk yarattı.
Nitekim, Metropoll Araştırma’nın 14-18 Ağustos 2023 tarihleri arasında 1801 kişi ile yaptığı nabız yoklamasında, “14 Mayıs seçimlerinden sonra siyasete olan ilginiz ne yönde değişti?” şeklinde bir soru var. “İlgim azaldı” diyenlerin oranı yüzde 54,5, “ilgim değişmedi” diyenler ise yüzde 30,4. Yüzde 13’ü ilgisinin arttığını söylerken, yüzde 2 de fikrinin olmadığını beyan ediyor. Asıl ilginç sonucu, partilerin seçmenleriyle ilgili rakamlar veriyor. Siyasete ilgisinin azaldığını söyleyenlerin oranı, AKP’li seçmenlerde yüzde 46,8. MHP’de ise bu oran yüzde 46,1. AKP ve MHP seçmenindeki ilgi düşüklüğünü anlamak mümkün. Sonuçta partileri kazandı, dolayısıyla iktidar korundu ve bir beş yıl siyasetle iç içe olmak ihtiyaç görülmeyebilir.
Üzerinde kafa yorulması gereken kısım, muhalefet seçmenlerinin ruh hali. CHP’li seçmenin yüzde 60,6’sı, HDP/YSP’lilerin yüzde 56,4’ü, İYİ Partililerin yüzde 66,9’u, siyasete ilgisinin azaldığını söylemiş. Bu oranlar Zafer Partisi seçmenleri için yüzde 64,9, TİP’liler için yüzde 48. “Diğer partiler” kategorisinde de yüzde 61,5’lik bir seçmen grubu ilgisinin düştüğünü ifade ediyor.
Partilerin bugün seçim olsa alabilecekleri oy ise Mayıs seçimlerinin çok çok gerisinde. Metropoll, bu oy oranlarını AKP için yüzde 25, CHP için yüzde 15, İYİ Parti için yüzde 4,9, HDP için yüzde 6,7 veriyor. Veriler, en büyük partinin kararsızlardan oluştuğunu gösteriyor yüzde 33,7’lik bir orana sahipler.
Anlaşılan o ki, partiler geleneksel seçmenleriyle bile büyük bir güven bunalımı yaşıyor ve seçmenin siyasetten beklentisi neredeyse sıfır düzeyinde. Burada en büyük kırılmanın yaşandığı iki parti, İYİ Parti ve CHP... CHP’nin sağa açılma politikası ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimden sonra sergilediği siyasi performans telafisi zor kayıplar ortaya çıkarmış durumda. Hakeza, Meral Akşener de öyle ve siyaseten dibe vurdu.
Seçmenlerin siyasetten uzaklaştığı durumlarda otoriter rejimler güçlenir ve radikalleşme eğilimleri, sapmalar başlar.
Nitekim, aynı araştırma şirketinin en beğenilen siyasi kişilik kategorisinde, MİT eski başkanı Hakan Fidan’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çıkması tesadüf değil.