Türkiye’de 15-24 yaş arasındaki genç nüfusun önemli bir bölümü ne eğitimde ne de istihdamda (NEET: Not in Education, Employment or Training) yer alıyor. Bu durum hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ciddi riskler doğuruyor: işsizlik, beceri kaybı, sosyal dışlanma ve ekonomik verimsizlik...
2025 yılında Türkiye’de 15-24 yaş aralığındaki gençlerde NEET oranı yaklaşık %22.9 civarında. Bu, bu yaş grubundaki her dört gençten birinin ya eğitimde olmadığını ya da iş sahibi olmadığını gösteriyor. Cinsiyet açısından bakıldığında ise aynı veriler kadın erkek istihdam oranının en az %30 fark ile belirdiğini gösteriyor. Kadınlar çalışma hayatında çok daha dezavantajlı veya yüzeysel görevler üstleniyor, karar alma aşamasındaki pozisyonlara kadın personeli çoğu patron yerleştirmek istemiyor.
Bu yaş grubundaki gençler ne çalışma hayatında yer alabiliyor, ne de okula gidebiliyorlar. Nüfusun bir bölümü adeta kayıp ve bu onların değil çarpık sistemin sonucu. Bir diğer yandan işe girenlerin de kendi meslekleri ile ilgili işleri yapmadıkları / yapamadıkları gözlemleniyor. Yani çok çok çok az bir kesim kendi mesleğiyle alakalı bir yere yönelip bir işe tutunabiliyor. Maaş skalası ise oldukça kötü durumda, kırsaldan büyükşehirlere göç edebilme imkanı neredeyse kalmıyor. Ancak paradoks şu ki pek çok meslek grubu için küçük şehirlerde istihdam sağlayabilecek bir döngü yok. İş olanağı ne yazık ki yok.
Gençler peki sadece bu yönü ile mi sömürülüyor? Kesinlikle hayır. "Ücretsiz staj" diye harika bir kölelik sistemi icat edilmiş. Sanki bu genç insan bedavaya yaşıyormuş gibi "deneme süresi" cart curt bir şeyler söylüyorlar. Türkiye'de genç mi biter? Staj döngüsüyle çalışan haydut şirketlerle sahi devlet ne zaman ilgilenecek? Gençlerin emeği emek değil mi? Bedavaya mı kalıyorlar bir yerlerde mesela?
Finansal sebeplerden ötürü okulu kazanmasına rağmen gidemeyen tonla genç var. Bunun haberini ilk defa girmiyoruz, son 3 yıldır bu konu Türkiye'de artık herkesin hayatının bir parçası haline geldi. Evet, gençler üniversite kazanıyor ancak gidecek durumları yok. Gitse bile bir süre sonra bırakmak zorunda kalacak, bu tablo gerçekten çok acı.
Bu yıl hepinizin bildiği gibi aile yılı ilan edildi ve sürekli toplum "çocuk yapın" propagandasına maruz kalıyor. Yapsınlar sayın bakanım, peki nasıl büyütsünler? Onu da geçtim daha bir meslek sahibi bile olamayan bu %33 oranındaki genç kesim (ki işe girenlerin de kendisini ne kadan geçindirebildiği kocaman bir soru işareti) ileride nasıl bir aile kuracaklar? Veya kurabilecekler mi?