İYİ Parti’de yeni sarışın güzel Meral Akşener üzerinden gerçekleştirilen saray operasyonu tartışılıyor. 1990’ların karanlıklar prensesi, sarayın dehlizlerinde yeni siyaset oyunlarının baş aktörü olacak gibi görünüyor; hem de kurucusu olduğu partiyi dağıtma pahasına…

 
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde sinsi bir oyun oynayan, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı üzerinden CHP içerisinde karışıklık yaratmaya çalışan, altılı masayı deviren sonra yeniden gelen Akşener, tabanının hilafına yerel seçimlerde de muhalefete muhalefetlik etti. Attığı her adım Saray’ın işine yaradı; ancak yerel seçimler onun istediği gibi sonuçlanmadı. CHP, beklenmeyen bir başarı gösterdi, İYİ Parti ise oyunu yüzde 3’lere kadar düşürdü. Bu süreçte pek çok isim partiden de istifa etti.

 
Akşener, seçim hezimetinin ardından ayrılmak durumunda kaldı; aslında izlediği siyaset onu tasfiyeye götürdü, izlediği strateji ile adeta harakiri yaptı. Ancak Erdoğan’la verdiği fotoğraf, Saray’la gizli ittifak yaptığı şüphelerinin yersiz olmadığını kanıtladı.  


Erdoğan, her zamanki taktiğini uyguluyor. Bir tuğlayı çekiyor ve duvarı tahrip ediyor, yıkıyor. Siyasetin yeni değişen dengeleri içerisinde MHP’nin desteğinin artık kendisine yetmediğini gördüğünden kimi isimlerle bir araya geldiğini öğrendiğimiz Erdoğan, Akşener üzerinden de İYİ Parti’yi etkisizleştirmek istiyor. Biliyor ki, MHP’nin AKP’ye teslim olmuş politikalarına tepkinin ürünü olarak kurulan İYİ Parti dağılırsa eli çok rahatlayacaktır.

 
Gelen ilk tepkilere bakılırsa maksat hasıl olmuş gibi. Akşener’in desteğini alarak seçilen Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, partiden habersiz gerçekleşen görüşme için “Ben bu partinin genel başkanıyım, partinin dününe bugününe yarınlarına sekte vuracak adımlara izin vermem. Muhatap olarak benim alınmam gerekirdi” derken, Kurucular Kurulu üyesi Mehmet Tolga Akalın ve Koray Aydın, görüşmenin yeni anayasa tartışmalarıyla ilgisinin olabileceğini belirten açıklama yaptılar. Özellikle Koray Aydın’ın ifadeleri dikkat çekici:

 
“Görüşmenin Anayasa tartışmalarının yapıldığı bir dönemde olması da ayrıca düşündürücüdür. En önemli kuruluş amaçlarından birisi AK Parti iktidarının antidemokratik, rantçı, milleti fakirleştiren ve devletin içini boşaltan siyasetine karşı durmak ve tek adam düzenine karşı çıkmak olan İYİ Parti’nin tabanı, bu görüşmeyi asla tasvip etmeyecektir.”


İYİ Parti’de tartışmalar daha da büyüyecek gibi duruyor. Büyük olasılıkla uzak olmayan bir zaman diliminde Akşener’in İYİ Parti’yle yolları tamamen ayrılacak. Belki de siyaseten gücünü kanıtlamak üzere etkileyebildiği isimleri de peşinden sürükleyerek Cumhur İttifakı’nın içinde yeralacak. 

Nitekim, seçilmelerini Akşener’in varlığına borçlu olan dolayısıyla onun direktifleri doğrultusunda hareket edecek bir grup milletvekili mevcut. Ayrıca İYİ Parti’den istifa eden Yavuz Ağıralioğlu’nun da ayrı bir parti kurma hazırlığında olduğu biliniyor.
Kendisinden habersiz gerçekleşen Akşener-Erdoğan görüşmesine “Ben kimsenin memuru değilim” diyerek sert tepki gösteren Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, zaten dağılmaya yüz tutan, şimdi de Erdoğan’ın yeni siyaset oyunları ile karşı karşıya kalan partiyi ne kadar toparlayacak bunu zaman gösterecek.