Türk siyasi yaşamının ünlü simasıydı.
Yıllar önce söylediği bazı sözler, gün geliyor yine dillere pelesenk oluyor.
Siyasi tartışmalara, atışmalara, yine onun sözleri damga vuruyor.
Neler demişti neler,
Unutmak mümkün mü?
İşte birkaç örnek:
-"Türkiye`de petrol vardı da, tankerlerin hortumuna ağzımızı dayayarak biz mi içtik?
-'Dün dündür, bugün bugündür'
-"İcabı olup olmadığı tartışılabilir. Ama icabı varsa feminizm fevkalade güzel bir şeydir."
-"Elektriğin komünisti mi olur?"
Saymakla bitmez...
Şimdilerin moda sözü de yine Demirel’e ait:
‘’Yollar Yürümekle aşınmaz’’
Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 8 Kasım 1968'de Adalet Partisi Ankara İl Kongresi'nde öğrenci eylemleri ve yürüyüşlerle ilgili görüşlerini aktarırken söylemişti bu sözleri.
Son zamanlarda çeşitli vesilelerle yine dillerden düşmez oldu ünlü sözler.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 24. Genel Kurulu ve İhracat Şampiyonları Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada CHP’nin ‘’Adalet Yürüyüşü’’ ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken Demirel’in “Yollar yürümekle aşınmaz” sözlerini hatırlatmıştı…
Anımsayalım o sözleri:
"Bunlar da yürüyerek eğer aşındıracaklarını zannediyorlarsa bu mümkün değil. Eğer bu yolla hukuk elde edeceklerini zannediyorlarsa bu da mümkün değil. Çünkü hukukta böyle bir kaide yok. Yasalarda da böyle bir kaide yok.’’
Ünlü söz, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın ‘’Değişim ve Adalet’’ çağrısıyla başlattığı CHP Genel Merkezi’ne yürüyüş eylemi ile yeniden gündem oldu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Özcan'ın eylemini eleştirirken Demirel’in ünlü sözlerini anımsattı:
"Bilinen bir söz vardır; yollar yürümekle aşınmaz, ateş olsa cürmü kadar yer yakar. Bolu'nun dünya kadar sorunu var. Tanju Bey, yürümekle vakit harcayacağına Bolu'nun sorunlarını çözsün"
Doğrudur.
Yollar yürümekle aşınsaydı, ortaya çıkacak görüntüyü hayal bile edemiyor insan…
Düşünsenize Taksim Meydanı’nın, Tandoğan Meydanı’nın, Kızılay Meydanı’nın halini.
Bırakın çukuru, kevgire dönerlerdi herhalde.
Doğaldır..
Yollar yürümekle aşınmıyor…
Önemli olan adımların hedefe ne kadar yaklaştırdığı…
Kasabanın yabancısı, yol kenarındaki kahvehanenin önünde yarı uykulu gözlerle etrafa bakmakta olan yaşlı adama, gitmek istediği adresin uzak olup olmadığını sorar.
Yaşlı adam, anlamsız bir yüz ifadesiyle ‘’Yürrü’’ der.
Yabancı bozulur, ‘’bu kadar zor mu doğru dürüst cevap vermek’’ diyerek, yoluna devam eder.
Birkaç adım atmıştır ki, yaşlı adam arkasından seslenir:
‘’Yarım saat sonra gitmek istediğin yerdesin’’
Yabancı, ‘’Yürrü, diye tersleneceğine şunu doğru dürüst söyleseydin olmaz mıydı?’’ diye söylenince, yaşlı adam ‘’Kabalıktan değil. Adımlarının boyunu görmek istedim de ondan’’ der.
Mesafe önemli.
Adımların boyu da…