Sıcaklıkların bir ayı aşkın süredir mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve kuraklık, yurdun pek çok kentinde olduğu gibi Ankara’yı da tehdit eder noktalara geldi.
Ankara geçmiş dönemlerde de, kuraklığın yanı sıra, kent nüfusunun hızlı artışı, alt yapı eksiklikleri ve coğrafi özellikleri nedeniyle su sıkıntısı sorunuyla karşı karşıya gelmiş, kullanım konusunda bazı sınırlayıcı uygulamalara gidilmişti.
Su sıkıntıları, hızlı nüfus artışı, yetersiz altyapı ve coğrafi özellikleri nedeniyle sık sık gündeme gelmişti.
Ankara'nın su sıkıntısı yıllar öncesine uzanıyor. Başkent ilan edilmesinin ardından hızlı bir şekilde büyümeye başlamayan Ankara’da bu büyümeye paralel olarak su sıkıntısı da artış gösterdi. Kentin su ihtiyacını karşılamada yerel küçük kaynaklar yetersiz kaldı.
Nüfus artışı da su ihtiyacını artırdı. 1950-1980 yılları arasında şehir merkezine su sağlayan kaynaklar yetersiz kalmaya başladı. Kesintiler yaşandı.,
Ankara'da yaşanan en ciddi su krizlerinden biri 1994 yılında gerçekleşti. Barajların su
seviyelerinde meydana gelen büyük orandaki düşüşler nedeniyle kentin bir çok semtinde haftalarca kesintiler yaşandı.
Ankara’nın su ihtiyacını karşılamak için zamanla büyük altyapı yatırımları yapıldı.
Mevcut barajlar, Gerede Tüneli ve yeni altyapı yatırımları sayesinde kentin su sorunu büyük ölçüde çözüldü. Ancak, iklim değişikliği ve kuraklık riskleri nedeniyle gelecek yıllarda yeniden sorun yaşanabileceği ifade ediliyor. Temmuz ayından bu yana hüküm süren kuraklık da söz konusu sorununun işareti olarak değerlendiriliyor.
Su hayattır…
Unutmamalı ve unutturulmamalı…