Çamaşır makinesinden klimaya kadar pek çok alanda üretim yapan ve adı kalite ile özdeşleştirilen Alman devi Bosch'un kurucusu Robert Bosch, 'Daima 'güven kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim' anlayışını ilke edindim. Sözlerimin tutarlı olması, ürünlerime inanmam ve şeref sözü vermem benim hayatımda gelip geçici paradan çok daha öncelikli bir konumdadır' der. Üretim yaptığı her alanda çalışanlarını iyi eğitimli olanlardan seçer veya onları bizzat kendi atölyesinde eğitir.

'Güven kaybetmek yerine para kaybetmeyi göze almak'...

Türkiye'de hemen hemen bütün kurumların itibar kaybettiği, çöktüğü, yönetenlerin sözlerinin hiçbir kıymetinin kalmadığı bir dönemde Robert Bosch'un sözünü, şu sıralar en çok kamu kaynaklarının peşkeş çekilmesiyle medya sahibi edilen Demirören ailesine hatırlatmak gerekli galiba. Gerçi, gereksiz bir hatırlatma olur ama biz onun üzerinden bir ibret öyküsünü, ibret olsun diye yazalım.

Türkiye'nin basın hayatı içerisinde çok önemli bir yeri bulunan Hürriyet ve Milliyet gazetesinin, ayrıca CNN Türk'ün Demirören ailesine geçmesinden sonra bu medya organlarının reytingleri tepe taklak oldu adeta. CNN Türk, seyircisini büyük ölçüde kaybetti. Hakeza, okuyucusunu hızla kaybeden Hürriyet ve Milliyet gazeteleri de etkisizleşti. Halihazır durumda Milliyet ve Hürriyet diye bir gazete var mı yok mu o belli bile değil...

Bir KHK ile önce Varlık Fonu'na devredilen daha sonra da Demirören ailesine satılan Milli Piyango'nun durumu da Milliyet'ten, CNN Türk'ten farklı değil. Büyük ikramiyelerin tesadüf olarak değerlendirilemeyecek şekilde çoğu kez satılmayan biletlere çıkması, sosyal medyaya düşen kimi görüntülerde ikramiye kazanan numaraların seçildiği şüphesinin güçlenmesi, kurumun güvenirliliğine gölge düşürdü.

Nihayet, halkta karşı bir refleks oluştu ve talih kuşundan yüz çevrildi. Sayıştay'ın denetim raporları, bilet satışlarındaki düşüşü de tespit ediyor. 2016'da 65 milyon, 2017'de 64 milyon bilet satan Milli Piyango'nun bilet satışı, 2018 yılında 63 milyona, 2019 yılında ise 54 milyona düşmüş. 2020 yılının ilk 7 ayında satılan bilet sayısı da yüzde 74 azalma ile 14 milyonda kalmış.

Bu yıl da piyango bileti satın alınmaması konusunda sosyal medyada kampanyalar başlatıldı. Sonuçlar ortada. Bayiler, bilet satamamaktan şikayetçiler. Cumhuriyet gazetesine konuşan bir bayi 'Kazancım yarı yarıya düştü. İnsanlar güvenini kaybetti. Eskiden günlük 1000 bilet satıyordum şimdi 200-300 satabiliyorum' şeklinde konuşuyor.

Bu arada 2022 yılbaşı özel çekilişinde de yine bir tesadüf (!) sonucu büyük ikramiye çeyrek bilete çıktı, bu biletlerin birinin satıldığı, diğer üçünün ise elde kaldığı anlaşıldı. 120 milyon liralık ikramiyenin 90 milyon lirası Demirören ailesine kaldı.

Eskiden kuyruk bekleyerek aldığımız biletlerin bize çıkabileceğine dair tatlı bir heyecan yaşanırdı. İddialı hayaller de kurardık. Bu topyekun çöküşte, o kuru hayali bile çaldılar.

Milli Piyango'nun talih kuşu güvenle birlikte uçup gitti; yanına itibarı da götürerek...