CHP’de bitmek tükenmek bilmeyen tartışmalar, kongre kavgaları… Türkiye’de Ekrem İmamoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan arasında devam eden cumhurbaşkanlığı mücadelesi…
Sistem, daha ne zaman yapılacağı belli olmayan bir seçim için kilitlenmiş durumda. Bu çekişme milyonların geleceğini belirleyecek belirlemesine ama halkı şu anda inim inim inleten yoksulluk, gelir dağılımı adaletsizliği daha can yakıcı bir gündem…
Şirketler iflas ediyor, konkordato ilan ediyor, sektörler çöküyor, geniş tanımlı işsizlik yüzde 30’ların üzerine çıkmış, ülkede barınma krizi patlak vermiş, gencinden yaşlısına herkes ümitsiz, kaygılı… Çiftçi ve besici artan maliyetlerle baş edemediği için darda.
Geçenlerde Union Bank of Switzerland’ın (UBS) 2025 Küresel Servet Raporu yayımlandı. UBS, dünyanın en zenginlerine yatırım danışmanlığı yapan İsviçre merkezli bir kuruluş. Açıkladığı son rapora göre küresel servet 2024 yılında yüzde 4,6 artarak, 2023’teki yüzde 4,2’lik oranı aştı ve 470 trilyon dolara yükseldi.
Raporun en çarpıcı verileri Türkiye’ye ait... 2024’te Türkiye’deki dolar milyarderi sayısı yaklaşık 7 bin kişi artarak 68 bine çıkıyor. Bu rakam, bir önceki yıla göre yüzde 8.4’lük bir artış demek. Artış bakımından Birleşik Arap Emirlikleri’ni bile geride bırakmışız. Türkiye, dolar milyoneri sayısını en hızlı artıran ülkelerin başında geliyor.
Dolar milyoneri sayısının artması kötü bir şey değil. Keşke herkes dolar milyoneri olsa ama iş bildiğiniz gibi değil. Servet görünürde artış gösterse de enflasyondan arındırıldığında bambaşka bir tablo karşımıza çıkıyor.
Kişi başına düşen servet yüzde 35’den fazla artış kaydediyor ama bu artış, yüksek enflasyon nedeniyle reel bazda yüzde 14,6 oranında gerilemeye işaret ediyor. Medyan servet ise yüzde 21 düşüyor ki, bu gelir eşitsizliğinde çok büyük bozulma anlamına geliyor.
Bu düşüş oranıyla yıllardır Ukrayna ile savaş halindeki Rusya’nın bile önündeyiz. Yani öyle bir çarpık sistem ve gelir adaletsizliği var ki, savaştaki Rusya bile bizden daha iyi.
Zaten gelir dağılımı eşitsizliğini ölçen Gini katsayısına göre de Türkiye, en eşitsiz ülkeler arasında 9. sırada bulunuyor. Listenin ilk sıralarında ise Brezilya, Rusya ve Güney Afrika var. Bu da servetin daha çok üst gelir grubunda yoğunlaştığı, toplumun geniş kesimlerinin milli gelirden pay alamadığı dolayısıyla gelir dağılımındaki uçurumun derinleştiği anlamına geliyor.
Nitekim iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, gelir dağılımındaki uçuruma dikkat çekerek toplumun neredeyse iki farklı ülke gibi yaşadığını ifade ediyor.
2024 verilerine göre Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) 1,3 trilyon dolar civarında olduğunu belirten Eğilmez, bu gelirin yarısının yalnızca 20 milyon kişi tarafından paylaşıldığını söylerken, “Bu, 600-650 milyar doların bu kişiler arasında bölündüğü anlamına geliyor. Kalan 80 milyon ise diğer yarısını paylaşıyor” diyor.
Eğilmez’in bir tespiti çok çarpıcı:
“Bir ekip, Balkanlar veya Avrupa'nın daha düşük gelirli ülkeleri seviyesinde yaşıyor. Bir de Bangladeş gibi yaşayanlar var.”
Hollandalılar ve Bangladeşliler
Kelime ATA
Yorumlar (1)