Enflasyon basitçe fiyatların sürekli artması demektir, zaten ülkece bizler artık hepimiz ekonomist olduğumuz için bu tanımı, giriş, gelişme faslını geride bırakarak malum soru ile yazıma devam etmek istiyorum: Enflasyon kimi vurur, kimi zengin eder?
Hepimizin bildiği gibi ekonomideki dalgalanmalardan en çok etkilenen kesim sabit gelirli kesimdir. Basitçe örnekleyecek olursak bir vatandaşın cebinde 20 lira olsun, bu parayı harcamamasına rağmen alım gücünden dolayı bu 20 lira ertesi gün kendiliğinden 18 liraya dönüşür. Yani kimsenin cebinizden eliyle para almasına gerek yok, cebinizdeki paranın değerinin düşmesi de o paranın eriyip gitmesidir aslında…
Tasarruf sahipleri, küçük esnaf ve borç veren kişiler de enflasyon batağından en çok zarar görenler arasındalar… Şimdi madalyonun öteki yüzüne bakalım, bu süreçte kimlerin ekonomisi kalkınır, süreç bu insanların lehine işler?
Sabit faizli TL borcu olanlar, (TL dışında başka bir birim borcu olanlar içinse bu makas açılır tavşanla kaplumbağa hikayesine dönüşür, sürekli geride kapatılmaya çalışılan bir borç kalabilir ne yazık ki…), stokçular ve spekülatörler, varlık sahipleri ve son olarak ihracat yapan firmalar ise enflasyondan etkilenmek şöyle dursun varına var eklerler. O yüzden ülke genelinde herkesin yaşam kalitesi aynı anda düşüyor kanısı yanlıştır. Belirli bir kesimin yaşam kalitesi radikal bir şekilde düşerken başka bir kesimin yaşam kalitesi kendisini katlayarak artar.