Ankara'nın yazı da kışı da zorlu geçer.

Yazın kavurucu sıcaklar, kışın dondurucu soğuk.

İkisi de insanı canından bezdirir.

İlkinde terlemekten, ikincisinde titremekten bitap düşer bedenler.

Benim favorim sonbahardır.

Hele aylardan Eylül'se

Eleştirilecek çok yanı vardır Başkent'in.

Ama Eylül'üne dil uzatmak haksızlık olur.

Hele bir de kavurucu sıcakların hakim olduğu bir yaz mevsimini geride bıraktıysanız.

Şimdi soluk alma zamanı.

Ekonomik kaygılarla daralan yüreklere ılık hava iyi gelecek.

Meteorolojik tahminler doğrultusunda sonbahar yağmurları da düşmeye başlarsa değmeyin keyiflere.

Yağmurlu havalardan söz edince akla ilk barajların doluluk durumu geliyor akla.

Şimdilik bir sorun yok.

Ama tedbiri elden bırakmamak gerekiyor.

Bayram dönüşü Başkent'te su tüketim değerleri yükselince, ASKİ Genel Müdürlüğü hemen harekete geçti.

Genel Müdür. Prof. Dr. Cumali Kınacı, yaptığı bir açıklamayla Ankaralılar'dan suları verimli kullanmalarını istedi.

ASKİ yetkilileri de, suyu tasarruflu kullanmaları konusunda tüketicilere şu tavsiyelerde bulundu:

''- Bir duşta ortalama 50 litre su tüketilirken, küveti doldurularak yapılan banyoda 150 litre su tüketiliyor.

-Evdeki bozuk musluklar tamir edilirse, bir musluktan yılda 1 ton su,

-Traş olurken, diş fırçalarken kapatılan musluklardan kişi başına yılda 12 ton su,

-Duş süresi 1 dakika azaltılırsa, yılda kişi başına 18 ton su,

-Bulaşıklar elde değil, makinede yıkanırsa yılda ortalama 40 ton su tasarrufu sağlanıyor.

-Dört kişilik bir ailede sebze ve meyveleri elde yıkamak yerine su dolu bir kapta yıkamak sayesinde yılda ortalama 18 ton su tasarrufu elde edilebiliyor.''

Uyarılara kulak vermek lazım.

Bazı altyapı çalışmaları nedeniyle uygulanan geçici su kesintilerinin bile ne ölçüde yaşamdan bıktırıcı sıkıntılara yol açtığını aklımızdan çıkarmayalım.

Onca yoklukla boğuşurken, bir de su derdine düşmeyelim.

Su sesine hasret kalmayalım.