1970’li yıllarda merkez sağ partilerden bağımsızlaşarak siyasal temsiliyetini yaratan Milli Görüş hareketinin mirasını sahiplenen üç siyasi parti var. Temel Karamollaoğlu’nun genel başkanlığını yaptığı Saadet Partisi, Milli Görüş’ten neşet eden AKP ve Saadet Partisi ile AKP’nin artık Milli Görüş’ü temsil etmediğinden hareketle ayrı bir siyasi adres oluşturan Yeniden Refah Partisi.
Saadet Partisi, stabil konumunu koruyor, ne uzuyor ne de kısalıyor. 2023 seçimlerinde kendi tabanının “batıcı”, “dinsiz” suçlamalarına muhatap olan CHP ile kurduğu ittifak nedeniyle Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu “tu kaka” ilan edilmiş durumda. 22 yıllık iktidarı nedeniyle metal yorgunluğu yaşayan, Türkiye tarihinin en ağır krizini yarattığı için güç kaybeden AKP ise tedirgin… Erdoğan’dan sonra AKP’nin var olup olmayacağı bile tartışmalı şimdi.


Hal böyle olunca Milli Görüş hareketinin güçlü lideri Necmettin Erbakan’ın varisi Fatih Erbakan’ın kurduğu Yeniden Refah Partisi, muhafazakâr kitlede yeni bir siyasal aktör olarak zuhur ediyor.

 
2023 seçimleri öncesinde çok ciddiye alındığını söyleyemeyiz ancak 14 Mayıs’ta Cumhur İttifakı içinde yeralmasına rağmen parti logosuyla girdiği seçimde tahminlerin ötesinde bir başarı elde etti. Türkiye genelinde 1.5 milyon oy ile yüzde 2,80’lik bir orana ulaşan ve 5 milletvekili çıkaran YRP’nin kimi illerde Türkiye ortalamasının çok üzerine çıkması herkes için şaşırtıcıydı.

 
Örneğin, İstanbul’da yüzde 3.32, Gaziantep’te yüzde 4.18, Konya’da yüzde 5.21, Kahramanmaraş’ta yüzde 5.56, Kocaeli’nde yüzde 5.89, Kütahya’da 7.24, Karabük’te yüzde 8, Malatya’da yüzde 9.47, Bingöl’de ise yüzde 10 oy aldı. Yüzde 3 civarında oy aldığı pek çok kent daha var. Parti yetkililerinin verdikleri bilgilere göre, üye sayısı katlanarak büyüyor, her yerde teşkilatlar açılıyor.  


Fatih Erbakan, yerel seçimlere giderken, işte bu sonuçların verdiği özgüvenle pazarlık masasına oturdu ve Erdoğan’dan Kütahya, Bilecik, Kocaeli ve Sakarya illerini ayrıca 100 ilçeyi istedi. Ne var ki, gücünün mutlaklığına inanan Erdoğan açısından YRP’ye istediklerini vermek siyasi karizmasının sarsılması ve AKP’nin daha yeni kurulmuş bir partiye muhtaç hale geldiğinin açık ilanı idi. Bu, Erdoğan açısından kabul edilemezdi.

 
Dolayısıyla yollar ayrıldı ve Erdoğan şimdi “zübük” diyerek, “altılı masaya dahil olanlar” diyerek, mitinglerine izin vermeyerek gelecekteki potansiyel rakibini etkisizleştirmeye çalışıyor. AKP’den istifa ederek Şanlıurfa’da Belediye Başkanlığı’na aday olan Kasım Gülpınar’ın topladığı coşkulu kalabalıktan sonra YRP’nin Van’da, Elazığ’da yapmak istediği mitinglerin iptal edilmesi, AKP’deki korku ve paniği gösteriyor. Aslında, bir iki yıllık bir partiye karşı takınılan siyasi tavır, AKP’deki zafiyeti ortaya koyuyor. Onlar da biliyorlar ki, taht sarsılıyor.

 
Türkiye’de siyaset, 2001 krizinden sonra merkez partilerin tasfiye edilmeye başlanmasıyla iki kutuplu hale gelmişti. Ama artık AKP ve CHP tarafından temsil edilen iki ana damar etrafında şekillenen siyasal manzara değişiyor. Nitekim, çok kısa bir süre içerisinde pek çok parti kuruldu. Gelecek Partisi, DEVA Partisi, İyi Parti, Zafer Partisi, Memleket Partisi, Yenilik Partisi, Doğru Parti bunlardan bazıları… Dolayısıyla bir hercümerç içinde olduğumuzu söylemek mümkün… Siyasal alandaki sözkonusu hareketlilik toplumda güçlü bir arayış olduğu anlamına geliyor.


İşte bu hareketliliğin ana rotalarını ve adreslerini belirleyecek olan tarih 31 Mart.
Gün ola harman ola diyelim.