Bazı kaynaklar ev tipi yumuşatıcı bir aygıtın maliyetini 1000-1800 dolar, aylık işletim maliyetini ise sodyum kullananlarda 2-8 dolar ve potasyum kullananlarda 3-10 dolar olarak vermektedir. Bu araçların biyolojik ve kimyasal kirliliklere güvence sağlamayacağı unutulmamalıdır.

Endüstriyel süreçlerde genellikle bu yöntem daha büyük boyutlarda kullanılır. Ancak endüstride arıtımı çok zor ve maliyetli olan büyük miktarda tuzlu su oluşur. Sisteme tuzlu suyu arıtan eklentiler yapılmasını gerektirmekte ve maliyeti çok pahalandırmaktadır. Ülkemizde endüstriyel süreçlerde ortaya çıkan yüksek miktardaki suyun arıtımıyla ilgili yetersizlikler önemli bir çevre sorunu olarak ele alınmalıdır.

Katyon değiştirici aygıtlar

Bir katyon değiştirici yapay reçine kullanarak suda kalsiyum, magnezyum gibi sertlik etkenlerinin uzaklaştırılmasını sağlarlar. Suda bu maddeler arttığında sabun ve deterjanların temizleyici etkisini azaltırlar. Sıcak su borularında, su kaynatıcılarında, boru bağlantılarında birikintilerin oluşmasına neden olurlar.

Bu sistemlerde sudaki sertliği oluşturan iyonlar potasyum ya da sodyumla yer değiştirirler. Suların sodyum derişimi artabilir. Bazı radyoaktif maddeleri de uzaklaştırabilir.

Düşük miktarda ki kalsiyum ve magnezyumu da alabilir. Bu düzeydeki kalsiyum ve magnezyumun alınması istenmeyebilir. Suyun aşındırıcı özelliğini artırırlar. Yumuşatıcı aygıtların reçineleri aygıta göre otomatik, yarı otomatik ya da elle yenilenir.

Anyon değiştirici aygıtlar

Nitratlar, flüorürler, sülfatlar ve bikarbonatlar gibi negatif yüklü iyonları alırlar. Doğal olarak oluşan humus maddelerini sözgelimi humik asit, fulvik asit ve humin gibi maddelerin ayrılmasını sağlarlar.

Etkinliğinin artırılabilmesi için ham suyun pH ayarlaması gerekebilir. Süreç sırasında klorür miktarı artabilir. Su tuzlu bir tat alabilir. Bikarbonatların alınması suyun aşındırıcı özelliğini artırabilir. Metal ve bazı radyoaktif maddeler gibi pozitif yüklü maddeler alınamayabilir. Suda sülfat düzeyi yüksekse nitratları ayırma etkinliği azalır.

İçme suyu kalitesi genellikle istenmeyen belirli maddelerin olmaması ya da belirlenen sınır değerleri aşmamasıyla belirlenmektedir. Ancak bütün minerallerden yoksun damıtılmış su da içme suyu olarak istenen bir su değildir. Suyla birlikte bazı temel minerallerin alınması gerekmektedir.

Sert suların insan sağlığı üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi yayınlanmamıştır. 1997 yılında çıkarılan TS 266 İçme ve Kullanma Suları Standardına göre sertlik için en az 15 Fransız sertlik derecesi zorunlu sayılıyordu. 2005 yılında TS 266 gözden geçirilerek İnsani Tüketim Amaçlı Sular Standardından sertlik ölçütü çıkarılmıştır.