Biyoizler çevresel etki ve bunun sonucu olan etkilenim arasındaki bağda önemli değerlendirmeler yapabilme şansı yaratacak bir yaklaşım olacaktır. Belki de geleceğin toplum taramalarında temel yöntemlerden birisi olarak ön plana çıkacaktır. Bu yolla:

1. Hastalık patolojisinin oluşumu daha iyi anlaşılacaktır.

2. Etkilenim değerlendirmesinin daha kesin olmasını sağlayacaktır.

3. Doz-cevap ilişkisini ortaya çıkaracaktır.

4. Özellikle düşük doz etkileniminde riskleri ortaya koyacaktır.

5. Hastalık olgusunun en erken aşamasını belirleme şansı verecektir.

6. Belirli etkilenimlere karşı duyarlılığı ya da etkilenebilirliği yüksek bireylerin belirlenmesini sağlar.

7. Etkilenim değerlendirmesini etkinleştirir ve epidemiyolojik araştırmalarda hatalı sınıflamayı engeller. Bu gibi hatalar random etkilenim gruplandırmasında hatalara yol açar ve sonuçta da hatalı ve yanlış yönlendirici sonuçlara neden olur.

8. Toksik sonucun en erken etkilenim değişiminin belirlenmesi klinik alan uzmanlarının koruyucu uygulamalara katılımını artırır. Uzun latens zamanına sahip hastalıklarla ilgili değerlendirmelerde halk sağlığı ve epidemiyoloji uzmanlarına zaman kazandıracaktır, özellikle kanser epidemiyolojisinde uzun gecikme dönemiyle ilgili güçlüklerin azalmasını sağlayacaktır.

9. Erken dönemdeki biyoizler subklinik meslek hastalıklarının olup olmadığını belirlemeye yönelik tarama araçları konusunda da umut vermektedir.

10. Kimyasallara karşı bireysel duyarlılığı yaratan farklılıklarla ilgili biyoizler, bunların değerlendirilmesinde önemli bir araç olacaktır.

Analitik epidemiyoloji değerlendirmelerine biyoizlerin katılması moleküler epidemiyoloji kavramının gelişimini sağlamıştır.

Biyoizlerin günümüzde önemli kısıtlılıkları bulunduğu bilinmektedir:

1. Basit anlamda biyoizler, bir etken ya da etkenin göstergesinin kan ya da diğer örneklerde araştırılması biçiminde olmaktadır. Biyoizlerin toplumda araştırılması alan taramalarında denek katılımını engelleyen girişimsel bir yöntem olarak cesaret kırıcıdır.

2. Birçok etkilenimin biyoizleri bilinmemektedir.

3. Belirlenen bir biyoiz geçici bir aşama olabilir ve ölçüm sırasında bulunmayabilir. Sözgelimi kandaki salisilat seviyesi aspirin alımıyla ilişkilidir ancak aspirin alımının kesilmesinden sora hızla kanda azalma gösterecektir. Hastalık durumunun metabolizmayı olumsuz etkilemesi ya da bozması vaka-kontrol karşılaştırmalarını güçleştirebilir