Plansız, programsız yapılaşmanın faturası ağır oluyor.

Başlarda pek de hissedilmeyen sıkıntı, her geçen gün biraz daha büyüyor

Yuvarlanan kar yığını gibi giderek büyüyen ve devasa boyutlara ulaşan alt yapı sorunları, kaçınılmaz bir son olarak karşınıza dikiliyor.

Ankara'da, bu olumsuz tabloyla yüz yüze gelen insanların yaşadığı semtlerden biri de Çukurambar.

Yeni oluşmaya başladığı dönemlerde gelecek vaat ettiği düşünülerek favori yerleşim bölgelerinden biri olarak görülen Çukurambar, plansız yapılaşma, alt yapı eksikliği ve trafik yoğunluğu yüzünden cazibesini büyük ölçüde yitirdi.

Bir yandan hızla artan nüfus yoğunluğu, öte yandan mantar gibi biten gökdelenler, plazalar, ulaşım ve park sorununu içinden çıkılamaz boyutlar taşıdı.

Bazı cadde ve sokaklarda kaldırımlar, park sorunu yüzünden araçların işgaline uğruyor.

Bu durum araç sahipleri kadar yayaları da güç durumda bırakıyor.

Semt artık ''çeken'' değil, ''iten'' bir duruma geldi.

Bu olumsuz tablo, cazibe yitiminde önemli rol oynadı.

Uzmanlar, pek de uzak olmayan bir gelecekte mevcut sıkıntıların daha da çekilmez hale geleceğini bu kez de bölgede ''kaçış'' döneminin başlayacağı görüşünü savunuyor.

Ulaşım ve park sorunu yüzünden yaşanılan sıkıntı, kafe, restoran gibi işyerleri ile banka şubelerinin bulunduğu noktalarda yoğun biçimde hissediliyor.

Vatandaşlar, bazı işlerini halletmek üzere bankalara ulaşmakta zorlanırken, ticari amaçlı işyerleri de müşterisizlikten yakınıyor.

Sıkıntı, ulaşımdaki güçlüklerin had safhaya ulaştığı kış aylarında, özellikle de yağışlı havalarda çok daha büyük boyutlarda kendini gösteriyor.

Art arda yükselen çok katlı binalar ise bölgenin estetik görünümünü bozarken, hava koridorlarını daraltması yüzünden de sıkıntı yaratıyor.

Kurulduğu yıllarda cazibe merkezi olarak görülen semt, şimdilerde ise plansızlığın sonucu olarak göç vermeye hazırlanıyor.

Özetle Çukurambar, kırmızı alarm veriyor.