Büyük başın derdi büyük olurmuş…
O misal…
Büyük kentlerin derdi de büyük oluyor…
Hele bir de o dertlerin çözümü için gerekli mali olanaklar yoksa…
Hoş mali olanaklar da yeterli olmuyor tek başına…
O olanakları rasyonel biçimde kullanacak kadrolar gerekli her şeyden önce…
Gelişime yönelik hesaplar, planlar ‘’cuk oturacak ki’’ ne paralar ne de zaman heba olup gitmesin.
Başkent Ankara’nın da pek çok yarası var o konuda…
Büyük şehir ya derdi de büyük olacak elbet.
Hoş, bizde büyük, küçük her kentin sorunu var maşallah.
Neyse biz olan sorunlara bakalım.
Mesela plansız ve kaçak yapılaşmaya…
Çankaya'da, 2015 yılından bu yana 5 bin 500'ün üzerinde ruhsatsız ve tehlikeli yapı tespit edilmiş. Bu yapılar, deprem riski ve altyapı eksiklikleri nedeniyle yıkılmaya başlanmış, ancak, bazı bölgelerde hala plansız yapılaşmanın devam ettiği de bir gerçek.
Alt yapı ve çevre konusu da ayrı bir sorun..
Bazı semtlerde kaldırımların bozuk ve kırık olması, yayaları güç durumda bırakırken, küçük çaplı da olsa kazalara neden olabiliyor.
Kentin bazı semtlerinde çöp konteynırlarının sayısının yetersiz kalması da önemli bir sorun oluşturuyor.
Kentin çeşitli bölgelerinde sürdürülen dönüşüm faaliyetleri de zaman zaman şikayetlere yol açıyor. Bu çalışmaların hava ve gürültü kirliliği, yol güvenliği gibi sorunlara yol açtığı belirtiliyor.
Pek çok semtte görülen alt yapı eksiklikleri de şikayetlere yol açıyor.
Çankaya, plazalar, rezidanslar ve korunaklı sitelerle gelişmiş bir görünüme sahipken, bazı diğer bölgelerde altyapısı yetersiz ve yaşlı konutlar yer alıyor.
Kentin sorunları denilince, akla gelenler gelmeyenleri çağrıştırıyor.
Ulaşım sorunu, toplu taşıma, metro ağının yetersizliği, otopark sorunu, meydansızlık, yaya yollarının darlığı, kent estetiğini bozan çok katlı binalar, yeni oluşan semtlerde bile daracık sokakların cadde diye adlandırılması bu sorunlardan bir kaçını oluşturuyor.
Sorun çok …
Çok ama,
Büyük kent olmak da o sorunların üstesinden gelmeyi gerektiriyor.
…