Önceki yazımızda sağlık göstergelerinin önemini vurgulamış, sağlığa ayrılan pay, bebek ölüm hızı, analık nedeniyle ölüm hızı bibi hızları vermiş; hız ve oran farkına dikkat çekmiştik. Sağlık harcamalarının GSMH içindeki payı da anlatılmıştı. Bu göstergelerin bazılarının özel araştırmalarla elde edilebilmesi ve maliyet yüksekliği nedeniyle hizmeti destekleyecek bir veri sisteminin önemi vurgulanmaya çalışılmıştı. Göstergelere bu yazımızda devam edeceğiz.

Türkiye'de toplam sağlık harcamalarının yüzde 39'unun sosyal güvenlikten, yüzde 28,8'inin ise merkezi bütçeden karşılandığını görmekteyiz. Kamunun payı yüzde 67,8'dir. Ülkemizde sağlık harcamalarının yüzde 21,8'i bireylerce cepten karşılanmaktadır. AB ülkelerinde toplam sağlık harcamalarının yüzde 39'u sosyal güvenlikten karşılanırken, yüzde 34,6 merkezi bütçeden karşılanmaktadır. Toplamda kamunun payı yüzde 73,6'dır. AB'de ortalama olarak sağlık harcamalarının yüzde 18'i kişilerce cepten, yüzde 5,5'i özel sağlık sigortasından karşılanmaktadır.

Ülkenin yaş gruplarına göre nüfus dağılımının grafiğine nüfus piramidi denmektedir. Ülkemiz nüfus piramidi hala piramit biçimine yakındır. Genç nüfuslu ülkeler arasındayız. Gelişmiş ülkelerde fıçı biçimindedir.

Kaba ölüm hızı ise, 2009 yılında binde 5,1 iken bu hız 2010 yılında binde 5'dir.Toplam doğurganlık hızımız, 2010 yılında 2,05; 2011 yılında 2,02'dir. Başka bir deyişle bir kadının doğurgan olduğu dönem boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısı 2'dir. 2011 yılı istatistiklerine göre, doğuran annelerin ortalama yaşı 27,3'tür.

2010 verilerine göre hastane yatak sayısı bakımından, Türkiye'de her 1000 kişiye 2,3 yatak düşerken, AB ülkeleri ortalaması her 1000 kişiye 5,7 yatak düşmektedir. Türkiye'de ortalama hastane yatış süresi 4,3; AB ülkelerinde ortalama 7,2 gündür.

2010 yılı verilerine göre Türkiye'de her 1000 kişiye 1,5 doktor düşerken AB ülkelerinde her 1000 kişiye 3,3 doktor düşmektedir. Türkiye'de her 1000 kişiye 1,3 hemşire düşerken AB ülkelerinde her 1000 kişiye 9,8 hemşire düşmektedir.

Sağlık göstergeleri içinde sigara, alkol kullanımı ve tüketimi, beslenme alışkanlıkları, bedensel hareket alışkanlığı ve şişmanlık gibi sağlığın davranışsal nedenlerine yönelik değerler de önem taşımaktadır.

2008 yılında yetişkinlerde sigara kullanımı Türkiye'de yüzde 27,4 iken AB ortalaması yüzde 24,2'dir.

Satılan saf alkolün birey başına düşen litre miktarı bizde 1,4 litre, AB ortalaması 10,8 litredir