The Washington Post’un haberine göre yapılan araştırmalar deniz seviyesinin son 20 yılda korkunç bir şekilde yükseldiğini gösteriyor. “Bu bir politika değil, elimizdeki veri ile konuşuyoruz.” diyen araştırmacılar küresel ısınmaya bağlı deniz seviyesindeki artışın aslında insanlık için ne kadar korkunç sonuçlar doğurabileceğinin de bir kez daha altını çizdiler. Ben şahsen bu ckalıptan nefret ediyorum bu arada: politika değil kalıbından yani. Her şey politikadır, siyaset yapmayın diyen kesimi hatırlatıyor bana. Günlük hayattaki siyaseti görmekten aciz olmayalım, her şey ve herkesin davranışı siyasettir, siyasetteki bir yansımadır neyse konumuza geri dönelim… Küresel ısınma bir gerçeklik ve artık gelecekte korktuğumuz bir senaryo değil, bugün bu kıyameti yaşıyoruz…
İklim değişikliği konusunda (tıpkı temel insan haklarında olduğu gibi) oldukça duyarsız olan ABD Başkanı Trump’ı hedef alan araştırma, Trump’ın haksızlığını ve derhâl iklim konusunun artık masaya alınması gerektiğini vurguladı. Okyanuslar ve deniz seviyesi alanında uzman Chris Piecuch, yirminci yüzyıla oranla günümüzdün ne kadar dramatik bir şekilde buzul kütlelerini erittiğini ve deniz seviyesindeki artışın çeşitli yerlerde çölleşme, hava koşullarında radikalleşmelerle insanların yaşayamayacağı bir duruma getireceğini belirtti.
Belki kulağımıza “Bunlar burjuva sorunları!” gibi geliyor ancak o kadar basit değil… Hayatımızı tepeden tırnağa başaşağı edecek sorunlar bunlar. Temiz su bulmak, iklime elverişli araziye sahip olmak bunların hepsi iklimle mümkün olan şeyler kaldı ki Türkiye yüksek çölleşme riski taşıyan bir ülke. Havalar buz gibi nasıl oluyor da küresel ısınma olsun burada demeyin, yağış oranı ne mesela? Havadaki radikal soğunma ısınmalar, yağış oranı düşüklüğü bunların hepsi iklimin sebep olduğu radikal değişiklikler ve çölleşmenin esas faktörleri. Bunları yazıyorum çünkü halen bireysel duyarlılığımızın ve ASIL devlet politikalarımızın bu yönde yeterince sorumluluk sahibi olmayı gerekli kılmadığını görüyorum.
Bugün Türkiye’de enerji ve atık konusunda korkunç ziyanlar yapılıyor. Kağıt, plastik, dönüştürülebilir çöp için ayrı çöp kutularımız bile yok. Bu dönüştürememe bizim başımıza bela olacak hatta oldu bile. Bu konuda ne yazık ki adeta taş devrindeyiz… Yeşil alanı korumama, yaygın plastik kullanımı, GERİ DÖNÜŞÜMSÜZLÜK, bunlar bizi mahvedecek şeyler…