Sevgili okurum, bugün piyasaya bakış açımızın ne kadar değiştiğinden bahsedeceğim. Öncelikle etrafınızdan şu tip cümleleri siz de duyuyor musunuz: Hayatımın kazıklanmaya en müsait zamanı. Şu sıralar duyduğum tek cümle kesinlikle bu. Artık pahalılık algısını yitiren bir kitle haline geldik. Her şeye genel olarak pahalı diyoruz ancak tekil örneklerde ne kadar para verirsek verelim bize fiyatlar absürt gelmiyor. Kendi tüketici reflekslerimi düşününce orta kesim harcama alışkanlıklarımın tepe taklak olduğunu fark ettim.

Bunun sebebini uzmanlar sıklıkla biriktirerek bir yere varamayacağını anlayan toplumun harcama eğilimini dillendirerek açıklamaktadırlar. Ekonomistler şu örneği vermeyi çok seviyorlar: Biriktirerek ev veya araba alamayacağını anlayan yeni nesil elindeki para ne kadarsa son kuruşuna kadar harcamayı tercih ediyor. Gerçekten de deneyimlediğim örnekler de bu şekilde. Tuhaf bir refleks ancak hepimizde var yahut oluşmaya çoktan başladı.

Bu konuda bir şeyler yapması gerekenlerin ben veya sevgili okuyucularım olduğunu sanmıyorum. Kimseye de biraz sıkın dişinizi biriktirin belki daha iyi olur deme haddini de kendimde görmüyorum çünkü ben de böyle harcamıyorum.

Dalgalı kur gerçekten halkımızın da kırılgan kalplerini dalgalandırmaya devam ediyor. Bu kadar hareketli kurlar aslında sadece doğal bir fiyat artışına sebep olmuyor. Piyasada denetlenemeyen pek çok fırsatçı var. Bu yüzden gerçekten dalgalı kurdan nefret ediyorum. Bir şahıs olsa muhtemelen döverdim en azından akran zorbalığına uğratırdım. Akran zorbalığı dedim çünkü bu çok yeni bir sistem, gerçekten her geçen gün dünya Keynesyen ekonomi politikalarını daha çok özlüyor ve özleyecek. Yani bu dalgalı kur benden biraz daha yaşça büyük olsun ama kendisi veledin teki.

Sizlere ne yapacağınızı yazardım normalde. Hayır efendim, sizlerle gurur duyuyorum. Eminim elinizden gelenin en iyisini yapıyorsunuz. Bu yüzden ben yönümü bu seferlik size çevirmiyorum ve yetkililere alışılabilir bir ekonomik model uygulamanın zaruri bir hal aldığını vurgulamak istiyorum. Bu kadar değişken fiyatlar halkın refahını tek kelimeyle olumsuz etkilemekte ve daha sabit, rutine binmiş bir ekonomik bir modele hem madden hem de psikolojik olarak ihtiyaç duymaktayız.