Bilgi sahibi olmak önemli,

Doğru bilgiyle donanmak çok daha önemli.

Doğru bildiğimiz o kadar çok yanlış var ki?

İşte birkaç örnek:

-Çin Seddi uzaydan çıplak gözle görülebilir.

Çin Seddi çok büyük olabilir, fakat uzaydan görülebilecek kadar geniş değildir.

-Balık yanında yoğurt yenmez.

Bilinenin aksine balık tazeyse yoğurtla birlikte yenilmesinde sakınca yoktur.

-Pisa Kulesi yamuk yapılmıştır.

İtalyanların bu ünlü çan kulesi aslında dik olarak tasarlanmış. Fakat yapıldığı tarih olan 1173 yılından itibaren temeldeki yumuşak zemin sebebiyle güneye doğru kaymaya başlamış.

-Kelebeklerin ömrü bir gündür.

3Bazı ergin kelebeklerin ömrü 1-2 aya kadar varabilir.

-Çok şeker yiyen şeker hastası olur.

9Fazla şeker alımı ile diyabetli olmak arasında herhangi bir ilişki yoktur.

-İnsanlar beyinlerinin sadece yüzde 10'unu kullanırlar.

Beyin görüntüleme tekniklerindeki gelişmeler gösteriyor ki, beynimizdeki tüm sinirler çeşitli eylemler sırasında kullanılıyor.

Örnekleri çoğaltmak mümkün…

Öyle ki, bir çırpıda onlarca örnek sıralanabilir.

Bazı türkü sözleri bile gerçek manasından taban tabana zıt değerlendirilir.

Hüzünlü mısralar, oyun havalarının malzemesi olur.

''Hey onbeşli onbeşli

Tokat yolları taşlı,

Onbeşliler gidiyor,

Kızların gözü yaşlı''

Bilmez ki, o türkü, daha 15 yaşında cephenin yolunu tutmuş yarin ardından gözü yaşlı genç kızların yaktığı ağıttır.

Ankara'nın Bağları da öyle.

Düğün salonunun pistini bir anda kendinden geçercesine oynayan davetlilerle dolduran türkü.

Oysa acıklıdır öyküsü:

44/49

''Ankara'nın keskin ilçesinin Cin Ali köyünde 1924 yılında Sefer adında bir erkek çocuk doğar. Sefer, köyde herkes tarafından sevilir. 20 yaşına gelince de Seyfli köyünden Hatice'yi istetir. Söz kesilir düğün olur evlenirler. Aradan üç ay geçince Sefer ince hastalık denilen vereme tutulur. Doktorlar bir çare bulamazlar. Taa Ankara lara götürülür ve 20 Haziran 1944 te garip Sefer bir bağda ölü bulunur.''

İşte böyle;

  1. bazen de oynarız ağlanacak yerde.