Ekonomideki sıkıntıların 2024 yılında ağırlaşacağı yönündeki endişeler vardı. Gelen veriler endişeleri haklı çıkarmaya başladı. 2024’ün sıkıntılı olacağının ilk sinyali ‘Ocak Ayı Hazır Beton Endeksi’ raporu ile geldi. Bu konudaki yazıyı https://www.baskentgazete.com.tr/2024un-sikintili-olacaginin-ilk-isareti-geldi okuyabilirsiniz.

Şimdi ise kötüleşmeye doğru giden ekonominin ikinci olumsuz sinyali çalışma hayatındaki verilerle geliyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2023 yılı kasım ayı verilerinde işsiz sayısı bir önceki aya göre 115 bin kişi artarak 3 milyon 116 bin kişi olmuştu. İşsizlik oranı ise 0,4 puan artmış, yüzde 9 seviyesinde gerçekleşmişti.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) ocak verileri ise dengelerde değişimi gösteriyor. Buna göre 2024 ocak ayında 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı bir önceki aya göre 85 bin kişi arttı, işsiz sayısı 3 milyon 214 bin kişiye ulaştı. İşsizlik oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 9,1 seviyesinde gerçekleşti. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 1,1 puan artarak yüzde 16,6 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 14,1, kadınlarda ise yüzde 21,1 olarak tahmin edildi. İşsizlik oranları bilindiği gibi işgücüne katılıp istihdam edilemeyenleri kapsar.

 Çalışanların sayısını ve işgücü içinde hangi oranda çalıştıklarını ortaya koyan istihdam verileri incelendiğinde; istihdam edilenlerin sayısı ocak ayında bir önceki aya göre 160 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 32 milyon 222 bin kişiye ulaşırken, istihdam oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 49,0 oldu.

İş yaşındaki tüm potansiyel çalışanları temsil eden, işsizlerle çalışmaya hazır olan kitleyi içeren işgücüne katılım oranları ocak ayında bir önceki aya göre 245 bin kişi artmış ve 35 milyon 436 bin kişiye ulaşmış. İşgücüne katılma oranı 0,3 puan artarak yüzde 53,9 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,5 iken kadınlarda yüzde 36,6 oldu.

Bu veriler önümüzdeki döneme ilişkin çalışma hayatında neleri gündeme getirecek diye sorarsanız? Kötü bir haber vermek istemiyorum ama, orta vadeli programda (OVP) çalışma hayatını yakından ilgilendiren başta kıdem tazminatı oranının düşürüleceği şüpheleri görülmüştü.

6 Eylül 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan OVP’de, “güvenceli esnek çalışma” adı altında, “Uzaktan, kısmi ve geçici süreli çalışma gibi yeni nesil esnek çalışma modellerine” uygun “mevzuat düzenlemelerinin hızlı ve etkin bir biçimde hayata geçirileceği” belirtilmişti. Uzmanlar bunu şöyle yorumluyor:
“Öncelikle esnekliğin olduğu yerde güvenceli çalışma söz konusu olamaz. Böyle bir programla, esnek çalışma modelleri sonucu çeşitli koruyucu sosyal hakları askıya alan, kısa dönemli çalışmada düşük ücreti öngören, belirli süreli hizmet akitleriyle kıdem tazminatından yoksun bırakan, uzaktan çalışma ile işverenin işyerindeki birçok yükümlülüğünü azaltan, çalışan açısından emeklilik süresini uzatan, sendikal örgütlenmeyi engelleyen bir model daha ağırlıklı olarak uygulanabilecek.”

Yine OVP’de “tamamlayıcı emeklilik sistemi”nden söz edilerek de kıdem tazminatının bireysel emeklilik sistemi bağlamında tasfiyesinin amaçlandığı şüpheleri bulunuyor. Nitekim Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, OVP’nin yayınlanmasının ardından yaptığı açıklamada, işverenin katkısının olduğu yeni bir bireysel emeklilik modeli öngördüklerini söylemişti. Tamamlayıcı emeklilik sistemi ile birlikte işverenlerin de sisteme her ay yüzde 5,33 oranında katkı yapacağı belirtiliyor. Aslında mevcut kıdem tazminatı uygulamasında, her yıla çalışanın bir aylık maaşı tutarında tazminat ödenmesi öngörüldüğünden işverenler, bu bağlamda yüzde 8,33 oranında (100/12= 8,33) bir yükümlülüğe sahip bulunuyorlar.

Yeni tamamlayıcı emeklilik sisteminde, kıdem tazminatının bireysel fona devriyle birlikte işverenlerin katkısı yüzde 5,33’e düşüyor. Ancak çalışandan da yüzde 3’lük bir kesinti yapılarak fonda miktar yüzde 8,33’e tamamlanmış olacak. Yani çalışan, yüzde 3’lük zorunlu bir yükümlülükle karşı karşıya kalacak. Keza mevcut sistemde, işverenin işçiyi çıkarması halinde kıdem tazminatı ödenmesi zorunluluğu var, ayrıca askerlik, evlenme gibi hallerde de çalışana kıdem tazminatı ödeniyor. Şimdi bu hakların da tamamen ortadan kalkacak endişeleri var.

Dolayısıyla bu yıl seçimlerin ardından ekonomideki daralmanın süreceği beklentisi nedeniyle artık çalışanların geçmişte kazandığı hakları koruyan düzenlemelerde esnekliklerin yasal altyapısının oluşturulduğunu hatırlatalım.