Ülkemizin, Türklerin yoğun yaşadığı Avrupa ülkelerinin çoğunda hatta Afrika’nın birkaç yerinde fahri futbol menajerleriyle genç ve yetenekli futbolcuları arayıp bulan bir kulüptü Gençlerbirliği…

Buldukları genç yetenekleri parlatıp, başta 4 büyükler olmak üzere yurtiçi ve dışındaki takımlara satarak yaşamını sürdüren, kasasını doldurduğu gibi Maltepe’deki Vehbi Koç Öğrenci Yurdunun altındaki “denizaltı” diye bilinen binadan, zamanın en modern tesislerini yaptırdığı Beştepe’yi adeta bir futbol fabrikası haline dönüştüren bir Cumhuriyet takımıydı Gençlerbirliği…

Altyapıya o kadar önem veriliyordu ki, Geremi’yi Real Madrid’e satarak kazanılan 5 milyon dolarla o dönemin en ihtişamlı tesisini genç futbolcuların hizmetine sunan bir kulüptü Başkentin koca çınarı…

Tüm bunlar kulübü kendi çocuklarından bile çok seven, gecesini gündüzüne katarak “efsane başkan” lakabını sonuna kadar hak ederek alan, sadece Gençlerbirliği’nin değil Türk futboluna değerli fikirleriyle 40 yıl katkı veren, Türk kulüplerine Afrika kıtasına açılmasına ön ayak olan ve en önemlisi de bir kulübün adıyla bu kadar özdeşleşmesine olanak tanıyan kişi Rahmetli İlhan Cavcav’dı.

Şimdiki Gençlerbirliği’nin kadro yapısına ve nasıl oluşturulduğuna şöyle bir göz atalım;

-Transferlerin büyük bölümü, süper ligimizde de oynamış, ancak düşüş yaşayan, ya tutarsa diye ümit bağlanan futbolculardan oluşuyor. Bunların bile sakın ucuza filan alındığı sanılmasın… Henry Onyekuru’ya verilen ücret 1,4 m euro… Aman yanlış anlaşılmasın bunlar da Başkan Osman Sungur’un anladığı “dünya çapında yıldız” oyunculardan sadece biri!

-Yine kiralık oyuncuya karşıyım diyen ve buna rağmen Göktan Gürpüz ile Sekou Koita’dan sonra transferin son 4 gününde 4 kiralık oyuncu (Kevin Csoboth, Dal Varesanovic, Tom Dele Bashiru ve Ricardo Velho) birden alan Başkanın kadro anlayışından bir örnek daha…

-Kadroda ele güne karşı ayıp olmasın diye yer verilen yetenekli genç oyuncu sayısı bir elin parmağını geçmiyor bile… Bunlardan sadece 16 yaşındaki Furkan Ayaz 2 maçta (Samsun maçında 8- Antalya maçında da 5 dk) toplam 13 dakika oynatılmış, gerisi antrenmanlarda sayısal olarak varlıklarını sürdürüyorlar.

-Ç.Rize maçı öncesi, “Sezona her ne kadar istediğimiz gibi başlayamasak da yaptığımız önemli ve yerinde transferlerle daha güzel sonuçlar alacağımıza inanıyorum” diye konuşan Başkan, 8 Eylül’de görevden ayrılan Sportif Direktör Ali Ekber Düzgün için “Sportif Direktörümüzün yürüttüğü 2025-2026 sezonu kadro planlaması ve transfer süreçlerinde alınan kararların idari, sportif ve finansal yönden hatalı bulunması sebebiyle istifası kabul edilmiştir” şeklindeki kulübün resmi açıklamasını unutmuş görünüyor… Bu ne yaman bir çelişkidir böyle.

Allah aşkına, 102 yıllık koca çınarın kimlerin elinde nasıl oyuncak edildiğini, adının anlamından nasıl uzaklaştırıldığını görmüyor musunuz?

Gençlerbirliği tarihinde böyle kötü duruma düşürülmedi… Ne demek 5 haftada 0 puan… Bu yakışır mı Cumhuriyetimizle yaşıt kulübümüze…

Eğer sizde biraz utanma kaldıysa, hiçbir bahanenin ardına sığınmayın, tasınızı tarağınızı toplayıp derhal kulübü terk edin.

Başkentin bu değerini ortada bırakmayacak, sahip çıkacak, gerçekten kırmızı-siyahlı renklere gönül veren son derece değerli isimlerin sayısı, aklınızın almayacağı kadar çoktur.