Basının temel görevi, insanların çevresinde olup bitenleri gözlemleyerek, toplumu ilgilendiren gelişmeleri okurlara anlaşılır bir çerçevede sunmaktır. İnsanların kendisini etkileme potansiyeli olan olayları bilme arzu ve ihtiyacından da kaynaklanmaktadır. Temelde il ve ilçeler olmak üzere, bölgesel konuları ele alan yerel basın, bilgilendirme görevini öncelikli olarak yerine getiren bir kitle iletişim aracıdır. Yerel basın, aynı zamanda demokratik süreçlerin ilk basamağı olan yerel yönetimlerin denetlenmesinde öncü sorumluluğa sahiptir. Dolayısıyla yerel basın, demokratik toplumlarda vazgeçilmez bir konumdadır.

Çağdaş ve demokratik rejimlerde vatandaşların ülke gündeminde, devlet yaşantısında, toplumsal hayatta olan biteni öğrenme hakları vardır. Bu hak yerine getirilirken kullanılan en önemli araç şüphesiz basın olacaktır. Basının kamusal görevlerinin temelinde haber verme, denetleme ,eleştiri, kamuoyuna açıklama yapma vardır. Basın, toplumda yaşanan olayı objektif bir şekilde duyurmalı, denetleme ve eleştiride bulunup kamuoyunu bilgilendirmelidir. Ulusal basın için sayılan tüm işlev ve sorumluluklar, yerel basını da kapsamaktadır.

Türkiye’de yerel gazeteler yörenin en önemli toplumsal iletişim kurumları arasındadır.Yerel basın Milli mücadele yıllarından bu yana toplumsal konularda duyarlılık göstermiş, toplumda umutsuzluğun karşısına mücadeleyi koyan bir tavrın varlığına ilişkin farkındalık yaratmış; hedef ve amaçların ortaklaşmasında görev almıştır. Günümüzde de ait olunan yere ilişkin duyarlılık varlığını koruduğu sürece yerel basın da varlığını, gerekliliğini ve önemini koruyacaktır.

Yerel basın, özellikle yörede, halkın politik bilinçlenmesinde ve siyasal hayata katılımında, önemli roller üstlenerek, demokrasinin özümsenmesine ve sağlıklı bir şekilde işleyebilmesine elzem katkılarda bulunurlar. Aktarılan kamusal sorumluluklarıyla yerel basın, yerel yönetimler için vazgeçilmez bir teminat olup, yerel gazeteler de ülke demokrasisinin temel taşlarıdır. Gazetecilerin gerçeği iletmek konusunda, karşı karşıya kaldıkları her türlü sınırlama ve baskı, demokrasilerde en temel hak olan haber iletme ve haber alma hakkını ve özgürlüğünün ihlal edilmesi demektir. Basın özgürlüğünün olmadığı yerde öteki özgürlüklerden söz edilemez. Çoğulcu katılımcı demokratik rejimlerin dili ve gözü ve kulağı olan basının özgür olması, doğal ve en çok istenen bir olgudur.

Basın özgürlüğünün olmadığı yerde, demokrasiden uzaklaşılır ve keyfi yönetimler ortaya çıkar. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, basının özgürlüğünü temel bir insan hakkı olarak kabul etmekte ve bu özgürlüğü korumaktadır.Ülkemizde iktidarın medya üzerine kurduğu baskı, küçük bir bölüm ve alternatif medya dışında ana akım medyanın ‘iktidarın sesi’ haline dönüşmesi, bilgi alma açısından yerel medyanın önemini daha da artırıyor.Bu nedenle Yerel basın demokrasimizin vazgeçilmezi, hatta güvencesidir.Sahip çıkmalıyız ve desteklemeliyiz