Efendim kaldığımız yerden devam ediyoruz. Artık renkleri ele aldığımız son yazımıza gelmiş bulunmaktayız. Temel olarak sıcak ve soğuk renklere değinmiştik şimdi ise ana renkler dışında en çok sevilen renklerle devam edeceğiz. Görüşmeyeli keyifleriniz dilerim yerindedir. Temmuzu atlatırsak sevgili okurlarım sırtımız yere bir daha gelmez diye düşünüyorum. Malum bir aydır evdeki fayanslara yapıştık. Gerçi sıcaklık da sınıfsal olarak değerlendirilmelidir. Fayans bilgisini verdiğimde anladıysanız geçmiş olsun, kast sisteminde aynı yerdeyiz...
Yine bir dolu alakasız girizgahtan sonra siyah ile yazımıza başlayalım artık. Farsça’da “esmer” demek olan siyah renk gerek gotik olmasıyla gerek zayıf göstermesiyle gerekse kolay kombinlenmesi ile herkesin dolabında vazgeçilmez bir renktir. Renk dediğime bakmayın aslında siyah ve beyaz renk olarak kabul edilmezler. Işık kırılmaları ile açıklanan renkler içinde siyah, ışığın olmadığı durum olduğu için renk olarak adlandırılmaz. Yaydığı etki oldukça değişkendir. Yani uzmanlar aynı anda özgüven patlaması rengi ve özgüvensizlik rengi olarak adlandırmışlar. Bunun sebebi ise aslında siyahın genel olarak duruş ile alakalı olmasıdır açıklamasını yapmışlar. Fazlaca tercih edildiğinde kişide uyuşukluk ve karamsarlık etkisi yarattığı belirtilmiş. Özellikle sıcak yaz günlerinde ışığı içine çektiği için sizi kavurabilir, tercih etmeyiniz.
Bir diğer renk olmayan rengimiz beyaz ile devam edelim. Arapça “beyza, beyda” ile aynı kökten gelir ve yumurta ile ilişkilendirilir. Daha yeni okuduğum bir yazıda küresel ısınma ile mücadelede Dünya’nın yüzde ikisini beyaza boyamamız gerektiği savunmasını görmüştüm. Buradan belediyelere asfaltları beyaz dökebilirseniz çok memnun oluruz uyarısını yapalım. Masumiyet, saflık ve iyilik ile özdeşleştirilen beyaz rengi fazlaca tercih edildiğinde takıntılı bir kişilik imajı yarattığı iddia edilmiş. Her şeyin fazlası zarar efendim.
Diğer rengimiz ise turkuaz olsun mu? Bence olsun. “Türk mavisi” anlamına gelen turkuaz eski zamanlardan beri en sevilen renklerden biri olmuştur. Adıyla aynı olan taşları ile ünlü turkuaz oldukça enerjik bir renktir. Etkisi üzerine eğilecek olursak mavi ile aynı kıstaslara sahip.
En sona en sevdiğim renk olan kahverengiyi koydum. Hayır, kahverengi seven insanlar da gayet eğlenceli ve mizah anlayışına sahip olabilir. Soluk renkleri savunacağız... Biliyorsunuz kahve toplumların kültürüne çok sonradan dahil olmuştur. Bu yüzden en çok merak ettiğim şey kahve yokken kahverenginin adı neydi sorusuydu. Sizi araştırma zahmetine sokmayacağım malum yirmi birinci yüzyıl insanıyız, bir şeyi araştır gel denilince hemen sinirleniveriyoruz. Moğolca’da “kongur” ile aynı kökten gelen kahverenginin anlamı “yanık al, yanık kırmızı” şeklindedir. Yaydığı enerji ise klasikliktir. Fazlaca tercih edildiğinde despotluk ve kontrolcülük etkisi yarattığı tespitinde bulunulmuş.
Oldukça keyifli bir serüven olan yazımızın sonuna geldik. Zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederiz. Gününüzü renklendirebilmek dileği ile...