Kış, her yönüyle kendini gösteriyor.

Günler kısaldı.

Soğuk hava her geçen gün etkisini biraz daha artırıyor.

Doğa dinlenmeye çekildi…

Yaprakları dökülen ağaçlar, çıplak kalan dallarıyla eski güzelliğinden çok şey yitirdi.

Karıncalar, kurbağalar, kirpiler, bahar aylarına kadar sürecek bir uykuya daldı.

Kış, insanların da içini soğutan bir mevsim

Sabahları yataktan kalkmak zorlaşır, enerji düşer, evde kalma isteği artar. Sıcak günlerin kalabalıkları, gürültülü günler ve koşuşturmalar yerini battaniye, sıcak çay ve sessizliğe bırakır. Bu dönüşüm, bedenin ve zihnin doğaya uyum çabasından kaynaklanır.

Yaşam koşulları ise çoğu zaman tempo düşüklüğüne izin vermez. Modern yaşamın zorunlu bir kısıtlamasıdır bu.

Kış mevsimi, yaşama dair bazı alışkanlıkların da bahar kapıyı çalıncaya kadar askıya alınmasına yol açar.

Kış mevsimi hesap mevsimidir.

Giyim kuşam ihtiyacının arttığı, ısınma giderlerinin insanları canından bezdiren seviyelere yükseldiği, biriken borçlar yüzünden uykusuz geçen gecelerin kabusa dönüştüğü bir mevsimdir kış.

Güzellikleri de vardır elbet kışın…

Beyazlara bürünmüş yollar, ağaçlar, çatılar…

Nazlı nazlı uçuşan kar taneleri…

Kartopu oynayan çocukların sevinçli halleri…

Tabii bir de güneşli günlere, bolluk ve bereketle birlikte yeniden kavuşma hayali…

’Belki’’lerle, ‘’neden olmasın’’larla’’ yüklü olsalar da…