Amerikan Cerrai Örgütü'nün yayın organı olan 'Bulletin of The American College of Surgeons' adlı derginin 16 Aralık 2005 sayısında Kathryn D.Anderson'nun etkileyici bir yazısı yayımlandı. Birkaç yazıda özetlemek istiyorum:

'Günümüzde tıbbın, özellikle cerrahinin, bir insanlık krizi yaşadığına inanıyorum. Gördüğümüz kadarıyla işimiz, hastalarımız hatta kendimizle ilgili etkimizi yitiriyoruz. Hükümetin haksız müdahaleleri, kaynak verilmeksizin getirilen yükümlülükler, kamu güveninin yitirilmesi ve diğer birçok faktör bizi hastalarımızdan ayırmakta, değerimiz ve insani yaklaşımla ilgili kuşkular yaratmaktadır…'

'Dört güçlü adamın sıkıca tuttuğu bir hastayı ameliyat ettiğiniz dönemleri düşününüz. O dönemde en hızlı ameliyat yapan cerrah öndeydi. Dr. John Collins'in anesteziyi uygulamaya sokmasının önemini kolayca anlayacaksınız. J.B.Priestley 1772 de nitroz oksiti bulduğunda bir asistanı, uyuşturucu özelliği bunun ameliyatlarda önemli yarar sağlayacağını belirtmiş ancak kendisi uygulanması yönünde çaba harcamamıştı. Her ne kadar ilk uygulayıcılar kim yaptı tartışmalarıyla büyük zaman harcasalar bile insancıl büyük adımlardan biriydi…'

'Ignatz Semmelweis klorlu suyla el yıkama uygulamasını uygulamaya soktu. Uygulamanın sonuçlarını defalarca göstermesine rağmen sonuçta akıl hastanesine gönderildi. Onun ölümünden on yıldan fazla süre geçtikten sonra Koch, Pasteur, Lister (açık kırıklı vakalarda yüzde 45 mortalite) Semmelweis'ın yaklaşımının önemini ortaya koydular. Lister o zamanlar lağım kokusunu gidermek için kullanılan karbolik asiti hatırlayarak açık kırık vakalarında uygulamaya soktu. Ameliyathaneleri karbolik asitle dezenfekte etme uygulamasına başladı. Dr. William S. Halsted kauçuk eldivenleri uygulamaya soktu. Araç gereç asepsisini geliştirdi.'

'Romalılar çağından, Waterloo ya kadar askerlik şan ve onuru, korkunun önünde olmuştur. Ancak Amerikan iç savaşı, kardeşi kardeşle savaştıran, aileleri bölen, salgınlardan çok adam öldüren savaş gerçeğini ön plana çıkardı. Sahra çadırlarında yapılan amputasyonların dehşeti anestezi ile bir dereceye kadar azaldı ise de…'

'Savaştan sonra ambulans hizmetleri, sevk zinciri, sahra hastanelerinin inşası uygulamaya sokuldu. Birinci Dünya Savaşı'nda germ teorisi artık yaygın kabul görüyordu, hastaya yapılacak müdahaledeki 'altın saatler' anlaşılmıştı. Canlılığını yitirmiş dokunun kaldırılması, siperlerin gübrelenmiş tarlalarda açılmış olmasının asepsiyi olanaksız kılması, Dakin çözeltisi gibi daha az toksik maddelerle antisepsiyi getirdi.'

Makaleyi özetlemeye bir sonraki yazımızda devam edeceğiz.