TBMM’nin denetim mekanizmalarından biri de yazılı soru önergeleridir.
A’dan Z’ye hemen her konuda ortaya atılan yolsuzluk, usulsüzlük iddiaları, özellikle kamusal kesimde yapılan faaliyetlerde görülen hatalar, noksanlar, gecikmeler, devleti zarara soktuğu öne sürülen uygulamalar, yerel yönetimlerin çalışmalarıyla ilgili aksaklık, eksiklik, partizanca yaklaşım iddiaları, ya da yürütülen bazı çalışmalar ve uygulamalarla ilgili bilgi edinme istemi yazılı soru önergeleriyle TBMM gündemine taşınıyor.
Ancak, özellikle muhalefete mensup milletvekilleri tarafından TBMM aracılığıyla ilgili makamlara yöneltilen sorular, ya süresinde yanıtlanmadığı için zaman aşımına uğruyor, ya da verilen yanıtlar doyurucu olmaktan uzak kalıyor.
Oysa söz konusu önergeler, bir yanlışın düzeltilmesi, eksikliğin, aksaklığın giderilmesi, olası haksızlıkların, hukuksuzlukların önüne geçilmesi için atılmış önemli bir adım olma özelliği taşıyor.
17 Kasım 2015 – 19 Ağustos 2016 tarihleri arasında TBMM gündemine sözlü ve yazılı olmak üzere 9 bin 278 soru önergesi geldi. Bunların 622’sini sözlü soru önergesi, 8 bin 656’sını da yazılı soru önergesi oluşturdu.
Bugüne kadar, pek çok bakan, belediye başkanı ve bürokrat, çeşitli uygulamalar, nedenlerle verilen önergelerin adresi oldu.
Bunlardan biri de Ankara Büyükşehir eski Belediye Başkanı Melih Gökçek.
CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, kısa süre önce verdiği bir önergeyle Gökçek hakkındaki bazı iddiaları Meclis gündemine taşıdı.
Yılmaz, Başbakan Binali Yıldırım tarafından yanıtlanmasını istediği önergesinde özetle şu görüşlere yer veriyor:
''’Mutlak Tarım Alanı’ statüsüne sahip olan Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerine yapılan Ankapark. Kanal Ankara ve Ulus Tarihi Kent Merkezi Planlaması, büyük ölçekli projelere ek olarak trafik düzenlemeleriyle özelliklerini yitiren meydanlar, trafik sorununa çözüm olacağı ileri sürülen, sayısız yeşil alanın yok edilmesine sebep olan katlı kavşak ve çok şeritli yollar Ankara’nın tarihi ve doğal dokusuna geri dönülemez zararlar vermiş, Cumhuriyet’in izlerini Başkent’ten tek tek silmiştir.''
Yılmaz, daha sonra şu soruyu yöneltiyor:
“Gökçek’in görevden alınmasına sebebiyet veren usulsüzlük ve hukuksuzlukların tespiti yapılmış mıdır, yapıldı ise bununla ilgili hukuksal süreç başlatılmış mıdır?
Yılmazın sorularının bir bölümü de Gökçek’in yerine getirilen Mustafa Tuna’nın uygulamalarıyla ilgili.
Yılmaz, Tuna’nın göreve başlamasının ardından Gökçek döneminin izlerini silmeye çalıştığını belirterek, şu sorulara yanıt arıyor:
“Vazgeçilmesi planlanan başka proje ve uygulama var mıdır? Varsa bunlar nelerdir? Gökçek döneminde yapılan proje ve uygulamaların yapılmış bir israf tespiti var mıdır? Varsa bu israfın maliyeti nedir?''
Sorular böyle.
Ya yanıtlar?
Onlar da kısmet olursa başka bahara.