Sosyal medya platformunda oldukça ün kazanan "Kadıköy Boğası" lakabı ile bilinen Mustafa Başaran'ın hayat hikayesi beni okullardaki akran zorbalığı konusunu düşünmeye ve daha da önemlisi bu konu ile ilgili yazmaya teşfik etti. Testo Taylan'ın kanalına konuk olan Kadıköy Boğası, yaşadığı sıkıntılardan bahsederken izleyen herkesin kalbini paramparça etti...
Kısaca sevgili Kadıköy Boğası Mustafa Başaran'dan bahsedeyim çünkü hayat hikayesi bence herkesin çok şey öğreneceği şeylerle dolu... Çocuk yaşta havale geçirmiş ve sonrasında fiziksel ve mental bazı rahatsızlıklarla hayatını geçirmek zorunda kalmış, gönlü deniz derya bol, çok güzel bir insan. Mental olarak bazı takıntılarla mücadele ediyor çocuk yaşından beri, tek bir şeye tutunuyor o da Fenerbahçe... Lakabını da tahmin edebileceğiniz gibi takımından alıyor Kadıköy Boğası...
Ailesi hayatından bahsederken okul kısmına geldiğinde konuyu kapatma çabası, "okul" kelimesini bile duymak istememesi ve sonrasında ailesinin olayı "Okulda çok zorbalığa uğradı, sonra da devam edemedi. Okul lafını bile duymak istemiyor." şeklinde anlatması aslında herkesin vicdanını sızlatırken bir yandan da gözleri okullardaki akran zorbalığına çevirdi.
Üstelik bu tip zorbalıklar sadece engelli öğrenciler için değil, fiziksel olarak biraz ortalamanın dışarısında olan herkes için geçerli olabilir. Örneğin kilolu veya kısa bir çocuk, asosyal bir çocuk da bu tip zorbalıkların kolaylıkla mağduru olabilir. Bu konuda öğretmenlerin ve velilerin çok dikkatli olması gerekiyor. İnsanlarda bir ömür unutamayacağı yaralar açabiliyor çocukların bu yaşlardaki dışlayıcı ve kaba davranışları. Bu zorbalık fiziksel, psikolojik, popülariteye bağlı olabileceği gibi ırk, mezhep, anne baba mesleği gibi kimliksel veya sınıfsal şeylerden de kaynaklanabilir.
Şunu söylemeliyim ki, bu zorba çocukların aileleri çoğu zaman çocuklarının nasıl canavarlara dönüştüklerinin farkındalar ama bu zorbalığı kendilerince uyanıklık sanıyorlar. Efendim bu çocuklar büyüyünce bir baltaya sap olamıyorlar ayrıca aynı şiddeti ve zorbalığı anne babaya da vakti gelince yapıyorlar. Yani bu akıl size yar olmaz, uyanık çocuk yetiştireyim derken topluma çakallaşan suç makinesi çocuklar yetiştirmeyelim lütfen. Bu onların hayatta kalma yeteneğini arttırmaz bilakis kendileri gibi zorba kişilerle arkadaşlık yapma ihtimalini arttırır.