Küresel ekonomide sıkıntılar sürerken, Türkiye’de kişisel tercihlerle ekonomiye atanan kişilerin yarattığı tahribatın etkisi halen sürüyor. Enflasyon başta olmak üzere ekonomide istenilen başarının sağlanması zor görünüyor.

Öte yandan diğer kamusal alanlardaki hukuki adımların atılmaması, denetimsizlik, regülasyonların ve yapısal reformların eksikliklerinin yarattığı tahribatın sadece küçük bir örneğini Bolu Kartalkaya’da yaşanan facia da gördük. Ülkede kar hırsının yarattığı umursamazlığın bir an önce durdurulması için bir şeylerin yapılması gerekiyor. Çünkü hakikaten gidişat hiç iyi değil!

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nu yayımladı. Rapora göre, küresel ekonomik büyüme bu yıl ve gelecek yıl tarihsel ortalamanın altında kalacak. Türkiye ekonomisi ise bu yıl yüzde 2,6 ve gelecek yıl yüzde 3,2 büyüyeceği yönünde tahminde bulunuyor.

Öte yandan İsviçre'nin Davos kasabasında gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu'ndaki (WEF) "Şoklar Arasında Gelişmekte Olan Ekonomiler" adlı panelde konuşan IMF Birinci Başkan Yardımcısı Gita Gopinath, borçlanma maliyetlerinin daha uzun süre yüksek seyredeceğini belirtti. Gopinath, Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin yapısal reformlara odaklanması gerektiğine dikkat çekti.

Gelişmekte olan piyasalarda kişi başına düşen GSYH büyümesinde önemli bir yavaşlama olduğunu dile getiren Gopinath, 2000'lerin başında kişi başına düşen GSYH büyümesinin yaklaşık yüzde 3,6 olduğunu, bunun pandemiden bu yana yarı yarıya azalarak yüzde 1,8'e düştüğünü anımsattı.

Ocak ayına ilişkin enflasyon 3 Şubat’ta açıklanacak. 2024’ün son günlerinde yüzde 43.93’lük yeniden değerleme oranında yapılan kamu zamları nedeniyle de Ocak ayına ilişkin enflasyonun da yüzde 4.2’ler seviyesinde olacağı bekleniyor. Ama şimdiden söyleyelim enflasyon düşüş gösterecek. Çünkü 2024’ün Ocak enflasyonu yüzde 6,7 olmuştu. Böylece geçen yılın enflasyonu daha yüksek olduğu için baz etkisi çalışacak ve manşet enflasyon yüzde 44’ün altına düşebilecek. Önümüzdeki aylarda da düşüşler devam edecek.

Ancak, kamunun siyasi harcamaları burada önemli olacak. Devam ederse kamusal harcamalar enflasyonda istenilen elde edilemeyecek. Yine maliye politikası ve yapısal reformların da devreye girmesi lazım yoksa enflasyonda hedeflerin tutturulması zor görünüyor.

Öte yandan değerli okur siz bu yazıyı okuduğunuz saatlerde Merkez Bankası bu yılın ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının sonuçlarını açıklayacak. Faizde düşüş olacağı yönünde piyasalarda bir beklenti var. Ancak, Türkiye Ekonomik Araştırmalar Vakfı’nın (TEPAV) para politikası çalışma grubunun 8 üyesinin 6’sı Merkez Bankası’nın faiz kararını pas geçeceği yönünde görüş içerisindeler. 2 üye ise 250 baz puanlık indirim öngörüyor.

PPK üyelerinin 4 gün önce yemin ettikten hemen sonra, bir dizi kararnameyi imzalayan Trump’ın bu kararnamelerinin küresel piyasalardaki etkisini hesap ederek hareket edeceklerini beklentisi de piyasada var.

Ülkede önlenmesi çok kolay olduğu halde, kar hırsının yarattığı umursamazlık nedeniyle facia olarak nitelendirilen olayların artık sayısının her geçen gün artması hepimizin içini yakıyor. Son olarak Bolu Kartalkaya’da yaşanan 79 insanımızın canına mal olan yangınla ilgili, ilk akla yayın yasağının gelmesi bile cana verilen kıymet hakkında bir fikir veriyor. İçimizi yakan bu olay nedeniyle hayatını kaybeden canlara Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum.