Eylül ayının ardından Ekim ayında da bütçede açık görüldü. “MB enflasyonu dizginleyemiyor, peki bütçe tutar mı?” başlıklı yazımızda, “Bütçenin önümüzdeki yıl ekonomiyi düze çıkaracak bir yetkinlikte olup olmadığına bakıldığında; mesela Orta Vadeli Program’da (OVP) her 100 liralık verginin 2024’te 17 lirası, 2025’te 19 lirası faize giderken, 2026’da yaklaşık 20 lirasının faize gidecek. Dolayısıyla toplanan paraların önemli bir kısmının faize aktarılacak olması insanı düşündürüyor” notu düşmüştük.
Eskilerin tabiri ile ‘yazımızın daha mürekkebi kurumadı’ Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre bütçe açığının Ekim’de 223,2 milyar TL’ye çıktığı hesaplandı. Eylül ayında bütçede 309,6 milyar TL’lik açık olmuştu.
Bu kapsamda ekim ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 1 trilyon 370,3 milyar TL, bütçe gelirleri 1 trilyon 147,1 milyar TL oldu. Aynı dönemde faiz dışı bütçe giderleri 1 trilyon 212,9 milyar TL ve faiz dışı açık ise 65,8 milyar TL olarak gerçekleşti.
Ocak-Ekim döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 11 trilyon 592,5 milyar TL, bütçe gelirleri 10 trilyon 152 milyar TL ve bütçe açığı 1 trilyon 440,5 milyar TL olarak gerçekleşti. Faiz dışı bütçe giderleri 9 trilyon 772,7 milyar TL ve faiz dışı fazla ise 379,3 milyar TL oldu.
Verilere göre, 2025 yılı Ocak-Ekim döneminde vergi gelirlerinin yüzde 48,44’ünü KDV ve ÖTV tahsilatı oluşturdu. Dolaylı vergilerin payı Ocak-Ekim döneminde yüzde 63,02; dolaysız vergilerin payı ise yüzde 36,98 olarak gerçekleşti. Tahsil edilen gelir vergisinin yüzde 92,37’si stopaj yoluyla alındı.
2018’den bu yana ekonominin içerisinde düşürüldüğü türbülanstan bir türlü çıkamadığı ve enflasyonist sürecin kontrol altına alınamadığı görülüyor. Geriye dönük 6 yılda 6 Merkez Bankası Başkanı, 4 Hazine ve Maliye Bakanı değişimi yaşadığımız halde başarılı olunamadı. Gelenlerin hiçbiri ekonominin ayarını bozan enflasyon konusunda ilerleme kaydedemedi.
Bütçedeki açığın en büyük sıkıntısı enflasyonun dizginlenememesi ile ortaya çıkıyor. Bu da hayat pahalılığının süreceğini, dar ve sabit gelirlilerin daha da bunalacakları anlamına geliyor.
Nitekim geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası başkanı Fatih Karahan yılsonu enflasyon tahminini yeniden yükseltmişti. 2025 yıl sonuna ilişkin enflasyon tahminini yüzde 25-29 aralığından yüzde 31-33 aralığına yükseltti. Yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 32 oldu. Önceki hesaplamalarda yüzde 27 idi.
Bir kitabi bilgi de verelim: Bütçe açığının artması, merkezi hükûmetin ekonomideki borçlanılabilecek kaynakların daha büyük bir kısmını talep etmesine ve dolayısıyla özel kesimin ve hanehalkının borçlanabileceği kaynakların azalmasına ve ekonomik durgunluğa sebep olabilir.