Eski hükümetlerde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı gibi görevler üstlenen Ali Babacan son haftalarda AK Parti’ye geçeceği yönünde haberlerle gündem oldu.

Kendisi her ne kadar AK Parti ile görüşmelerinin olmadığı yönünde açıklamalar yapsa da ortaya konulan fotoğraflar Babacan ile AK Parti kurmayları arasında bir diyalogun olduğunu ortaya koyuyor.

Biz de Babacan’ın AK Parti’de görevleri olduğu dönemlerde Türkiye ekonomisine ne katkı verdiğini o dönemdeki enflasyon ve faiz oranları üzerinden bir analiz edelim istedik.

2001 yılında AK Parti kurucu üyesi olarak siyasete adım atan Babacan 22., 23., 24, ve 26. dönemlerde milletvekili görevleriyle birlikte 58. ve 59. hükumetlerde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı, 60. hükumette ise Dışişleri Bakanı görevindeydi. Mayıs 2009’dan Ağustos 2015’e kadar ise Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı görevine devam etmişti. 59. hükumetteki Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı görevinden 6 Temmuz 2011’de ayrılan Babacan, başbakan yardımcılığı görevinden ise 28 Ağustos 2015’te ayrıldı.

Babacan ekonominin başından ayrıldıktan sonra hazine yaklaşık yüzde 10 faizle borçlanıyordu. Babacan’ın bakanlıktan ayrıldığı dönemlerde Türkiye’deki enflasyon oranlarına bakıldığında, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı görevinin bittiği Temmuz 2011’de yüzde 6,31 olarak gerçekleşen enflasyon oranı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı görevi sonlandığında ise yüzde 7,14 idi. Türkiye’de açıklanan en güncel enflasyon oranı ise Kasım 2025 itibarıyla yüzde 32.87’ler seviyesinde.

Ali Babacan’ın bakanlık görevlerinin bittiği dönemlerdeki TCMB tarafından açıklanan bir haftalık repo ve gecelik faiz oranlarını incelediğimizde, Temmuz 2011’de Merkez Bankası’nın bankalara uyguladığı bir haftalık repo faizi yüzde 6,25 iken bankalara gecelik borç verme faiz oranı ise yüzde 9 idi. Ekim 2025’te ise haftalık repo faizi yüzde 39,5 iken gecelik borç verme faiz oranı yüzde 42.5 olarak belirlendi. Bankaların TCMB’den gecelik borçlanma faiz oranı ise yüzde 38 oldu.

Rakamların dili böyle olurken, Babacan’ın neden hükümetten ayrıldığını da unutmamak lazım. Babacan döneminde ‘Mali Kural’ konusunda ısrarcıydı. Yasal düzenlemelerin de TBMM’de belli bir aşamaya kadar gelmesine öncülük etmişti. Ancak, son anda Mali Kural’dan vazgeçilmişti.

Bütçede şu anda tasarruf tedbirleri konusunda tartışmalar yapılırken, Babacan’ın yeniden yuvaya dönmesi halinde ‘Mali Kural’ı ya da benzeri bir tedbiri isteyip istemeyeceği merak konusu olduğunu belirtelim.

Ama şu andaki temaslar çerçevesinde ana konunun Mali Kural olmayacağı kesin gibi görünüyor. Anayasal düzenlemelerle ilgili beklentilerin olduğunu kulislerde konuşuluyor. Bir başka kulis konusunda eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün son günlerde yeniden açıklamalar yapması ile Babacan’ın Ak Parti temasları arasında bir bağın olabileceği de kulağımıza geliyor.