Kent yaşamında karşılaşılan en büyük sorunlardan biri de trafik.
Nüfusun yanı sıra araç sayısının da hızla artış göstermesi, özellikle büyük kentlerde trafiği olumsuz yönde etkileyen önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Kentin ana arterlerinin, işlek caddelerinin yeterli genişlikte ve kalitede olmayışı da yaşanan sıkıntının daha büyük boyutlarla karşımıza dikilmesine neden oluyor.
İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde sorun yoğun bir biçimde kendini hissettiriyor.
Bu durum, can ve mal güvenliğine yönelik tehdit oluşturmasının yanı sıra günümüzde pırlanta değeri taşıyan zamanın önemli ölçüde kaybına da yol açıyor.
Toplu ulaşım ve harita uygulaması Moovit verilerinden derlenen bilgiler, Ankara'da her gün trafikte geçirilen sürenin ortalama 72 dakika olarak hesaplandığını gösteriyor.
Söz konusu veriler göz önünde bulundurulduğunda Başkent halkının haftanın küçümsenmeyecek bir bölümünü trafikte geçirdiği ortaya çıkıyor.
Trafikle ilgili sorunlar ve bu sorunların neden olduğu maddi ve manevi kayıplar dikkate alındığında, toplumların sosyal ve ekonomik gelişmelerinin temel taşlarından birini oluşturan alt yapı sisteminin önemi net bir biçimde anlaşılıyor.
Kent içinde çok sayıda cadde ve bulvarın onarım görmekten yamalı bohçaya dönen görüntüsü, geçmiş dönemde bu soruna kaynak teşkil eden nedenlerin ortadan kaldırılması konusuna gerekli önemin verilmediğine işaret ediyor.
Ankara'da 2018 yılında meydana gelen 12 bin 652 kazada 199 kişinin yaşamını yitirmesi büyük ölçüde trafik kurullarına uyulmamasından kaynaklanırken, bu tabloda bozuk yolların da rolünün bulunduğu gerçeğini dikkatlerden kaçırmamak gerek.
Bu konuda yerel yönetimlere de büyük görevler düşüyor.
Modern çağın gereklerine uygun kent içi yollar, hem trafiği rahatlatacak hem de can ve mal kaybına yol yol açan kazaların önlenmesinde önemli rol oynayacaktır.
Yollar, yalnızca kent içi ulaşımda değil, kentler arası ulaşımda da büyük önem taşımaktadır.
Tatil yörelerine göç hazırlıklarının başladığı bu günlerde kent içi trafik sorununun yanı sıra kentler arası trafik konusu da önemli bir gündem maddesi olmaya namzettir.
Türkiye, kentler arası ulaşımda önemli mesafeler kaydetmiştir.
Karayolları Genel Müdürlüğü'nün''dünden'' ''bugüne'' yolculuk adlı derlemesine bakıldığında, atılan adımların mesafesi daha net anlaşılacaktır.
İşte rakamlarla, ulaşımdan çarpıcı bir örnek:
1907 yılında hayvan ile çekilen taşıtla; Ankara-İstanbul arası 79, Ankara-Samsun arası 96, Diyarbakır–İskenderun arası 102 saatte aşılırken;
1949 yılında otobüs ile; Ankara'dan İstanbul'a 18 saatte, Samsun'a 20 saatte, Zonguldak'a 14 saatte ulaşma imkanı sağlanmıştır.''
Günümüzde ise, modern ulaşım araçları sayesinde bu mesafeler ''kapı komşusu'' denilecek kadar kısalmıştır.
Ancak, ulaşımdaki bazı sorunlar kent içi trafikte olduğu gibi kentler arası trafikte de kendini göstermektedir.
Çoğu yollar güven verici değildir.
Bazı sürücüler de öyle…
Kayıp tabloları iç karartıcıdır.
Oysa yollar, insanların ''ecele'' değil ileriye yolculuğu için olmalıdır.