Üç Zonguldak da ne demek demeyin hemen: Bartın'ı, Karabük'ü de içine alan bir Zonguldak'tır kastettiğim.

Önce Bartın'ın koparıldığı sonra da Karabük'ün il olmasıyla küçülen, daralan, güçsüz bir Zonguldak'tan söz ediyorum.

Zonguldak üçe bölünürken hep şunu savunmuştum. Coğrafi ve ekonomik yönden bu ayrılıklar, yavru illerimizle olan siyasal- sosyal- kültürel bağlarımızın kopamayacağı idi savım.

***

Bu bölünmeyi ekonomik açıdan Zonguldak'ın bugününü hazırlayan bir faktör olarak görüyorum. Bartın hala bir kasaba il benim açımdan. Karabük ise hantallığını aşamadı. Onlar kültürel olarak da, sosyal olarak da, siyaset olarak da Zonguldak'a uzak bir yörelerdi birlikteyken de. Bartın daha canlı, daha yakın, daha bağlı bir görüntü veriyor ayrılığa karşın.

Kültürel-sanatsal etkinliği olan Karabük'ün Zonguldak'la daha da varsıllaşacağını düşünmüştüm hep. Ama o uzak duruş sürüyor hala… Zonguldak 'ZOKEV' vakfıyla kendi yörüngesine oturdu bu alanda…

Aslında Zonguldak, ana ve merkez kent olduğu için bu alanda daha etkin-katılımcı-paylaşımcı bir rol üstlenmeliydi. Ama şimdiye kadar bu da başarılamadı o dönemlerde.

***

Devrek'te yaşarken gerek Baston Festivali aracılığı gerekse il düzeyinde Bartın Kitap Fuarı etkinlikleriyle üç ili birbiriyle daha sıkı fıkı-üreten birlikteliğe özendirmiştim dostlarımla. Şimdi ben bile kopmuş durumdayım. Ne'yi paylaşamamıştık acaba diye soruyorum kendime: Sanıyorum, bireysel nedenlerle ve küçük yerlere özgü bir-takım egolar etkili oldu bunda. Özcesi, Özverili, katılımcı-paylaşımcı olmaktan uzak kişilik ve yapıları da diyebiliriz.

***

Amasra, Zonguldak'ta, Ankara hatta İstanbul'un bir sayfiyesiydi gençlik yıllarımda. ATİ'nin açılmasıyla yitirdiği (Kömür İşletmesi) şöhretini son 15 yılda yeniden kazanmış durumda. Ama Zonguldak, turizmin pek çok değerlerine sahipken Amasra'yı geliştiremedi. Karabük, Safranbolu'yu Dünya Mirası'na armağan etti. Zonguldaklı, da neyimiz eksik diye sorup bunun yanıtını aramalıdır artık…

Kdz. Ereğli'nin Zonguldak'tan kopuk bir görünüm sergilemekte oluşunun farklı ve haklı nedenleri var kuşkusuz. İdari ve politik kaygıları anlarım da; sanat-kültür-edebiyat bağlamındaki bu kopukluk içime sinmiyor. Bu yakınlaşmayı ve birlikteliği sağlamak da bir başka amacıdır ''Yeni Ufuk Gazetesi Sanat Yaprağı'nı (ben yönetmiştim) umuyor ve bekliyorum ki, öncelikle gençlerle beraber bize destek olması en büyük dileğimdir. BUGÜN çöken-göçen ve yalnız bir il ZONGULDAK!