Daha önceki iki yazımızda o zamanki Başkan Kathryn D.Anderson'nun Amerikan Cerrahi Örgütü'nün yayın organı olan 'Bulletin of The American College of Surgeons' adlı derginin 16 Aralık 2005 sayısında yayımlanan yazısını özetleyerek sunmuştuk:
'…ve 'tıbbın endüstrileşmesi!'
'Cinayet ve kişilerin kendilerini koruyamayacak hale gelecek biçimde sakatlanmalarının televizyon ve filmlerde olağanlaştırılması…'
'Artık hastalarımızla yüz yüze gelmeden, onlara dokunmadan sofistike tanılar koymamız ve güç kararlar vermemiz olanaklı… Hastalarımızı artık 'eller yukarı' durumda tedavi eden süper uzmanlaşmaya yöneldik. Birey olmaktan çıktılar, onları kendi üst uzmanlık dar çerçevemizden görmekteyiz.'
Diyen yazar yazısını şunları vurgulayarak bağlıyordu:
'Kötü sonucun' toplum tarafından 'hata' olarak algılanır duruma gelmesi, dava konusu edilmesi, bizi koruyucu hekimlik uygulaması olarak hastalarımızdan ve hekimliğin maliyetinden kendimizi ayırmaya itti…'
'Kamuoyu gerçek maliyetine aldırmaksızın sonsuz yüksek tanısal teknoloji ve en son tedavi uygulamalarını ister oldu. Bizler rasyonel tıbbi tedavi ile ilgilenmez olduk. Ücretlerimizin azalmasına, daha zor koşullarda çalışır hale gelmemize rağmen kamuoyu hekimlerin zengin olduğu, ücretlerimiz ve yaşama koşullarımızdan söz etmemizin ahlak dışı olduğu duygusunu kazandı…'
'Bizler artık daha çok, daha verimli çalışmak zorundayız, bunların çoğu kaynak sağlanmaksızın getirilen yükümlülükler haline geldiğinden sonuç hastalarımıza daha az zaman ayırmamız.'
'Niçin hekim olduğunuzu hatırlayınız.'
'Hatırlayınız söz verdiniz: 'hastalarınızın iyiliğini ve haklarını her şeyin üstünde tutacağınıza… Hastanıza kendiniz o durumda iken ne yapılmasını istiyorsanız o şekilde davranacağınıza…'
'Etik seminerlere katılınız.'
'Yerel ve ülke düzeyinde hastalarınızın avukatlığını ve güvenliğini sağlama konusunda etkin olunuz.'
'Tıbbi sorumluluk reformu için çalışınız.'
'Etkin iletişim becerisine sahip cerrahlar olunuz.'
'Geçmiş dönemlerdeki cerrahların insani krizlere karşı verdikleri mücadeleyi veriniz. Sadece cerrahinin insani biçimde uygulanmasına değil, dünyadaki en büyük insancıl mesleğine mensup olmanın onurunu yaşama konusuna da zamanınızı ve kalbinizi veriniz.'
Biraz dikkatli değerlendirildiğinde söylenenlerin aslında cerrah ve hekimler özelinde tıbbı bir endüstri haline getirerek, 'karlılığı' ön plana çıkaran politikacılara çok şey söylediğini fark edeceksiniz.