Gözlerini gökyüzüne çevirip yağmur yolu gözlemekten yorulan vatandaşlar, bir de ay tutulmasını çıplak gözle izleme sevdasına kapılınca olanlar oldu, ülke boynu bükükler diyarına döndü.
Umduğunu bulsa neyse…
Bir türlü yağmur getirmeyen bulutlar, ayı perdeleyince görsel şölen beklentisi de hüsranla sonuçlandı.
Ay tutulması heyecanı, boyun tutulması ıstırabına dönüştü.
Neyse ki insafa gelen yine tabiat ana oldu…
Özlem ve endişe dolu bekleyiş, ülkenin pek çok ilinde son buldu.
Mevsim normallerinin çok üstünde seyreden aşırı sıcaklar yüzünden barajlardaki su seviyesi endişe verici seviyelere düşen Ankara, neredeyse nasıl bir şey olduğunu unutur hale geldiği yağmurla kucaklaştı. Yağışlı hava ülkenin genelinde hakim oldu.
Kuraklık yüzünden zor günler geçiren tarım kesimi de soluklanma fırsatı buldu.
İnsanoğlunun hafızası zayıftır.
Çabuk unutur unutur zor günleri…
Soğuk günler gelsin, sağanaklar başlasın, hemen ağız değiştirir, ‘’Bu ne ya’’ diye söylenmeye başlar.
İş başı yapmak için o cehennem sıcağında yollara düşüşünü, yağmura hasret günlerde çektiklerini hatırlamaz bile.
Tarım kesiminin sıkıntılı hali mi?
Onu aklına getirmez bile…
Öylesine de bencildir.
Çok çekiştirdik insanımızı…
Ama haksız da sayılmayız.
Doğanın dengeleriyle oynanırsa olacağı bu…
Düne kadar ortalarda görünmeyen bulutlar yüzünden ay tutulmasını izleyeme, aşırı sıcaklar yüzünden soluklanamaz duruma gel, sağanak yağışlarda otobüs yolu gözlerken iç çamaşırlarına kadar su içinde kal, sonra da ‘’of’’larla, ‘’pof’’larla geçir ömrü…
Dırdır etmeyi bırak…
Ektiğini biçiyorsun…
Doğanın dengesini bozarken düşünecektin…
Sıra sende…
Hadi bakalım bul dengeyi…