Her ne yaşarsak yaşayalım, iyisi ile kötüsü ile çok çabuk unutma eğilimi olan bir milletiz biz ne yazık ki… Kötü ise yaşanan unutmayalım ki tekrarı olmasın. Ya da tedbirimizi alalım kötüsü için. Yok eğer iyi ise yaşanmışlık, onu da unutmayalım ki örnek gösterelim, mutlu olalım hatırladıkça…
Kamuoyu Polatlılı bir çiftçi ile tanıştı ekranlar, gazeteler aracılığıyla son günlerde. Ankara’da düzenlenen “Milli Değer Milli Gelecek Şeker Zirvesi''nde konuşan Polatlılı pancar üreticisi Nihat Babaözü hatırlatmak istediğim… Şeker pancarı üretiyor Polatlı’da. Ve şeker fabrikalarının kapatılmasına isyanı… Samimiyeti ve doğallığı ile dikkat çekti isyanı kadar Babaözü.
Çiftçi olarak çıkmış olsa da kürsüye, ODTÜ’de Fizik Mühendisliği, Gazi Üniversitesi’nde Fizik Öğretmenliği okuyup ancak ikisini de yarım bırakıp Hacettepe Üniversitesi İktisat’ı bitirmiş Babaözü…
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine tepki gösterirken, “Bunun adı satmak'' diyor ve kibarlaştırmak için özelleştirme dendiğini anlatıyor Babaözü. “Pire için yorgan yakılır mı, zarar ediyorsa ıslah edeceksin'' diye haykırıyor… Konuşma zamanı değil eylem zamanı olduğu çağrısı yapıyor şeker fabrikaları için.
Şeker fabrikalarının satışı ile ilgili korkularını dile getirirken geceleri yatamadığını çünkü şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin nişasta bazlı şekerlerin işine yarayacağını söylüyor Babaözü, “Gözümüz gibi baktığımız bebelerimizin zehirlenip kanser olduğunu göreceksiniz. Bunun sonu buraya gidiyor'' diyerek. Zirvede göremediği hükümet yetkililerine sesleniyor bunları ifade ederken ve şöyle devam ediyor:
“Pancarı ben 10 kuruşa satarım arkadaş sen bana 1 liraya ürettiğin mazotu 1.5’a ver ben sana 10 kuruşa satarım. Bana laf satma. 15 kuruşa ürettiğin elektriğin kilovatını bana 35 kuruşa verme. Kalkmış dana getireceğim, inek getireceğim. Bırak yalan söyleme, böyle bir şey olmaz. Gözümüz gibi baktığımız bebelerimizin zehirlenip kanser olduğunu göreceksiniz. Bunun sonu buraya gidiyor.''
Kamuoyu hep hatırlamalı bu sözleri, gelip geçici bir gündem olmamalı ve somut çözümler üretilmedikçe Babaözü’nün anlattıkları…
Polatlılı Babaözü’nün seslenişinin ardından Başbakan Binali Yıldırım’ın şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili açıklamaları oldu içeriğinde önemli sözler yer alan. Mağduriyet yaşanmayacak dedi Başbakan Yıldırım fabrikaların özelleştirilmesi ile… Unutulmaması ve unutturmamak adına yineleyelim Başbakan’ın şeker fabrikaları için verdiği sözlerini kendi ağzından:
“Biliyorsunuz 14 adet şeker fabrikası ilana çıktı özelleştirilmesi için. Nisan ayında teklifler alınacak ondan sonra duruma göre karar verilecek. Her şeyden önce bilen de konuşuyor, bilmeyen de. Şeker fabrikaları özelleştirilince kapatılacakmış. Şeker pancarı üretimi yok olacakmış, azalacakmış. Bütün bunlar yalan, dolan. Buradan açıkça söylüyorum, bu fabrikalar daha fazla kapasite ile çalışacak, daha çok pancar üreticimiz bu işten yararlanacak. İkincisi, bu özelleştirmede bütün çalışanların hakları sonuna kadar korunuyor. Diyelim ki bir fabrika özelleştirildi, orada çalışanlar isterse diğer kurumlara geçebilecek veya fabrikasında 5 yıl çalışma garantisi var. Bu tercihi çalışanımız kendisi yapacak. Fabrikaların özelleştikten sonra kapanması diye bir şey yok. En az 5 sene boyunca üretim yapacak…. Fabrikaların değerli arsaları için satıldığı külliyen yalandır… İşin doğrusu; fabrikanın ihtiyacı kadar arsa verilecek, diğer arsa zaten bu işin dışında tutulacak özelleştirme kapsamında olacak. Ayrıca bir fabrika özelleştirme sonrası üretim yapmazsa ciddi anlamda teminat alıyoruz. Teminatı nakde çevrilecek, fabrikada elinden alınacak, devam edilecek. Bir de Nişasta Bazlı Şekerin fruktoz şurubunun sağlık açısından bazı sakıncaları konuşuluyor TIP dünyasında. Ama ispatlanmış bir şey yok. Ama şüphe bile bizim için yeterlidir. Bu endişeyi biz çok önemsiyoruz bu yüzden de Nişasta Bazlı Şeker üretimini sıkı bir denetim altına alacağız. Bunun için düzenlemeler getireceğiz ayrıca kotasını da kısacağız… Asla bir mağduriyet yaşanmayacak. Buna biz müsaade etmeyeceğiz…''