Yıllardır felaket senaryosu olarak herkesin aklının bir köşesinde bulunan su krizleri distopyası yirmi birinci yüzyılda sonunda gerçeğe dönüşüyor. Geçtiğimiz günlerde İran ve Afganistan arasında su sebepli çatışmalar yaşandı. Açıklanan verilere göre ise 3 ölü ve 2 yaralı mevcut. Sınır güvenliği henüz sağlanabilmiş değil. Yetkililer iki tarafın da görüşme almak istediklerini belirttiler. Elbette bu, dünyada ilk kez yaşanan bir sorun değil. İnsanlık tarihi ile birlikte yürüyen sıkıntıların başında su sorunları gelmektedir. Ancak bizlerin sorunlarının ilkel toplumların su sıkıntılarından ayıran önemli ayrıntılar mevcut: sistematik ve temiz su. Sistematikten kastettiğimiz şey su taşımacılığı, evlere ulaşabilen su oranı. Günümüzde bu taşımacılık sorunları modern devletlerle büyük oranda çözüldü yani sistematik bir sıkıntıdan ziyade su kıtlığı problemi yaşanabilmektedir. İkinci değinmemiz gereken konu ise temiz su. Aslında dünyadaki su miktarı da değil mesele, ulaşılabilir temiz su miktarı.
Çevrede bıraktığımız tahribat hayal dahi edilemez düzeye ulaşmış bulunmakta. Gelin içimiz bu kadar daralmışken dünyayı nasıl kurtarabileceğimizden bahsedelim. Öncelikle işe yağı lavaboya dökme alışkanlığınızı değiştirerek başlayabilirsiniz. Bir damla yağ belki yüzlerce metreküp temiz suyu kirletmektedir. Bunun yerine yağ soğuduktan sonra eski bir deterjan kabınızda biriktirip çöpe atabilirsiniz. Bir diğer konu çöplerimiz. Belediyelerinizden plastik- kağıt- metal- cam bunları biriktirebileceğiniz özel çöpler talep edebilirsiniz. Geri dönüşüme kazandırılamamış her ürün bir sonraki nesile fedakarlık yapmak zorunda kalacağı bir alan daha açmaktadır. Duş sürelerinizi tek sefer, seyrek ve uzun yapmak yerine daha sık ve daha kısa sürelerle yapabilirsiniz.
Hem yaz günlerinde sıkça yıkanma ihtiyacı duyduğumuz için bu çok daha makul olacaktır. Unutmayalım ki yaşadığımız yer bizim evimiz. Mutlaka dört duvar ile çevirmemize gerek yok, orası yaşam alanımızsa aksini düşünmemiz mümkün değil. Çevre konusunda duyarlı olmak ve çevremizi bilinçlendirmek bir vatandaşlık görevidir, esen kalın...