TBMM’nin yeni yasama yılı açıldı. Geçen yıl açılışta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM’lilerle tokalaşması çokça tartışılmıştı; bu yıl da Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çok sayıda muhalefet partisinin liderleriyle verdiği birliktelik fotoğrafları gündemin ilk sıralarında günlerce konuşuldu.
Bilindiği gibi CHP, TİP ve EMEP, meclisin yeni yasama yılının açılışına Erdoğan'ı protesto ederek katılmadı. Bu partiler, belediyelere yönelik operasyonlar başta olmak üzere yargının iktidarın aparatı haline getirilmesinden dolayı Erdoğan’ın meşruiyetinin kalmadığını belirterek yasama yılı açılışına katılmayacağını açıklamıştı.
Siyaset oyunlarının kurulmasında “usta”lığını bildiğimiz Erdoğan, CHP’nin meşruiyet tartışmasını boşa çıkarmak üzere gerçekleştirdiği hamle ile tartışılıyor şimdi. Yasama yılı açılışından ve resepsiyondan verilen fotoğraflar, Erdoğan’ın konumuyla ilgili yürütülen meşruiyet tartışmasını aşmaya yönelik hamleden mi ibaret yoksa çok daha uzun erimli yeni bir ittifakın ön işareti mi sayılmalıdır; işte bu tartışılıyor.
Fotoğraflar gerçekten ustalık gerektiren ve başlı başına bir mesaj veren, iktidar lehinde algı oluşturan kadraj ayarlarına sahipti. Birinde altın varaklı koltuğunda oturan Erdoğan’ın sağına ve soluna boncuk gibi dizilmiş siyasi parti liderleri vardı ve hepsi de keyifli görünüyordu. İyi Parti, HÜDA Par, MHP, Yeniden Refah Partisi, Milli Yol Partisi gibi Meclis’in sağ kanadının yanı sıra DEM’in eş başkanlarının da Erdoğan’la birlikte yan yana durması ilginçti.
Özellikle Erdoğan’a yönelik sert eleştirilere sahip Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın samimi pozları, “sanki yeniden aynı partide buluşma olabilir veya Cumhur İttifakı’na yeni bileşenler katılabilir” mesajını verir gibiydi. Şahsen en garipsediğim görüntü, Fatih Erbakan’la, Ali Babacan’ın Erdoğan’la el sıkışma anına ilişkin olanlardı. Çünkü, Erdoğan koltuğunda oturuyor, Babacan ve Erbakan ise eğilmiş vaziyette tokalaşıyordu.
Nihayetinde Erdoğan Cumhurbaşkanı olabilir ama aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanlığını yapıyor; dolayısıyla protokol kurallarına göre bu el tokalaşmanın Erdoğan ayakta iken yapılması gerekirdi. Oysa bize yansıyan fotoğrafta Erdoğan, bir hiyerarşi kuruyor, Babacan ve Erbakan’ı eşit değil daha alt bir konumda tutuyor. Veya bu iki genel başkan, sanki bir siyasi partiyi temsil etmiyor da “şeyh-mürit” ilişkisi kuruyorlar ya da kendilerinden yaşça büyük ağabeylerinin/babalarının elini tutuyor haldeler; dolayısıyla ast olmayı kabullenmişler gibi duruyorlar.
Siyasette asıl sert tartışma DEM’li milletvekilleriyle ilgili olanlardı. Kendi tabanı da dahil olmak üzere kamuoyunda şok etkisi yarattı. DEM’li eş başkanlar ve bazı milletvekillerinin Erdoğan’a hayran hayran bakışları, el pençe divan durur şekilde kadraja girmeleri çok eleştirildi.
“Seni başkan yaptırmayacağız” diyen önceki dönem Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, 9 yıldır cezaevinde yatarken, belediyelerine kayyum atanırken DEM’lilerin Cumhur İttifakı ile verdiği manzara çok manidar bulundu.
Fotoğraflar, CHP’nin meşruiyet sıkıştırması karşısında AKP’nin yeni arayışlara yöneldiğinin açık kanıtı. En azından meclisin açılmasında o anlık ihtiyacı karşıladığı ve meşruiyet tartışmasının büyümesine engel olduğu kesin. CHP’yi yalnızlaştırma, Cumhur İttifakı’nın çerçevesini genişletme amacı güttüğü de aşikâr.
Ancak 23 yıldır yaşanan ağır baskı, yoksulluk, yolsuzluk, adaletsizlikler nedeniyle iflah olmaz bir AKP karşıtlığı içinde bulunan kitleler nezdinde bu yalnızlaştırma siyaseti, "Türkiye ittifaki" söylemini kullanan CHP’nin hayrına da olabilir.