AK Parti Hükümeti çiftçinin beklentisini ziyadesiyle karşıladı!
Şöyle ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mayıs 2020 başında çiftçiye vaat ettiği rakamlar Kasım 2020'de evrildi, çevrildi ve kuşa döndü…
Bakalım 4 Mayıs'ta kabine toplantısı sonrası nasıl bir müjde vermişti ve ne demişti:
'Sözlerimi yaklaşık 20 gün sonra başlayacak hasat dönemi öncesinde çiftçilerimize vereceğimiz müjdeyle bitirmek istiyorum. Sert ekmeklik buğday alım fiyatını ton başına 1350 liradan 1650 liraya yükseltiyoruz. Arpa alım fiyatını 1275 liraya çıkartıyoruz. Ayrıca çiftçilerimize hububatta ton başına 230 lira prim ve destek ödemesi yapıyoruz. Ton başına bakliyat alım fiyatlarını da kırmızı mercimekte 3500 lira, yeşil mercimekte 3200 lira olarak belirledik. Bakliyattaki prim ve destek ödemesi de ton başına 800 liradır.' dedi.
Bu sözler kamuoyu önünde sarf edilmiş sözler… Çiftçi aldı müjdeyi, o gazla hasadını gerçekleştirdi…
Gün oldu 5 Kasım 2020… Görün ki ne oldu?
Cumhurbaşkanı kararnamesi ile 2020 yılının desteklemeleri açıklandı… Hububat ton desteği 100 TL. Yani Erdoğan'ın daha Mayıs ayında 230 TL destek sözü bir anda 150 TL tırpanlanmış oldu… Gübre, mazot ve sertifikalı tohum desteğinin alan bazlı verileceği ifade edilerek bununla tırpanlanan 150 TL'nin telafi edileceği algısı yaratılmak istense d, gerçekte alan bazlı durumda verilen müjde rakamını kurtarmadı…
Bakliyat sözü içerisinde yer alan fasulyenin durumu da hububattan farklı değil… Bir kalemde verilen 800 TL sözü oldu mu 500 TL…
Özetle çiftçi kandırıldı… Bir kez daha topraktan uzaklaş denildi aslında ve bir kez daha göç git yerinden, yurdundan demeye getirildi… Ve de bir kez daha ithalat için kapı iyice aralanmış oldu…
Konunun takipçisi CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, sözde müjdelerin hangi sonuçlara yol açtığını rakamlarla şöyle değerlendiriyor:
'Sürekli çiftçiye müjde diye açıklamalar yapılmakta ve bu yolla çiftçinin ekim yapması sağlanmaya çalışılmaktadır. Ancak çiftçi yaşadığı sürece bakmakta ve verilen sözler tutulmadıkça topraktan uzaklaşmaktadır. Yalnız 2010 yılı ile 2019 yılı arasında 1 milyon 300 bin hektar tarım arazisi tarım dışı kalmıştır. Çiftçi sayısı her yıl düşmekte, kırsal boşalmakta, aile tipi işletmeler ciddi sorunlar yaşamaktadır. Çiftçi borçludur, üreticinin ürettiği ürün değer bulmamakta, aracılar nedeniyle tüketici de pahalıya gıda almak zorunda bırakılmaktadır. Plansız, öngörüsüz tarım politikaları ülke tarımını zora sokmuştur. Yerli çiftçimize destek değil köstek olunmaktadır. İthalata dayalı, çiftçiyi üretimden soğutan, aracıların kazandığı bir süreç devam etmektedir.'
4 Mayısta Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan TMO'nun alım taban fiyatını ekmeklik buğday için ton fiyatı 1450 TL, makarnalık buğday içinse 1800 TL olduğunu hatırlatan Gürer, yıllık 20 milyon tonluk buğday hasatının sonunda TMO'nun bu fiyatlarla ne kadar buğday alabildiğinin de açıklanmasını istiyor… Gürer'in bir diğer yanıt isteyen sorusu da şöyle:
'Eğer yeterli stok varsa TMO neden hasat biter bitmez ithalata başlamış ve 25 Ağustos'ta makarnalık buğdayın ton fiyatı 2450 TL'den ithal edilmiştir?'
Bu sorularla ilgilenecek bir Tarım Bakanı olmayacağı gerçeğimiz ne yazık ki…
Ne diyelim; Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın, instagram üzerinden de olsa istifası ekonomi için bir kurtuluş umudu… Aynı sonu tarım ve de Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli için şiddetle umut ediyoruz… Memleket adına, çiftçi adına…