Bir halk ozanı.

Aşık Ayten Gülçınar…

Nüfustaki adı Ayten Çınar. Ozan olarak “Aşık Gülçınar'' adını kullanmayı seçmiş.

Sıvas’ın Şarkışla İlçesi’nin Çanakçı Köyü’nden. Ancak, çocukluğu Niğde’de geçmiş, babasının mesleği yüzünden… 1984 yılından sonra ise Ankara’da sürdürmüş yaşamını…

Kendisiyle yapılan bir röportajda (*) şunları söylüyor:

“Ben sonradan aşık olmadım, aşık doğdum diye düşünüyorum. Çünkü kendimi bildim bileli türkülere, saza aşırı derecede sevdalı ve tutkundum. Rahmetli babam Musa Çınar şiirler yazardı ve çok güzel yanık sesi vardı. Ben ilk şiiri babamın şiirleriyle tanıdım. Onbeş yaşlarında şiir yazmaya başladım. Yirmibeşli yaşlarda da sazı elime almaya başladım.''

Sazı almış ki eline tam almış. Başlarda ustaların türkülerini yorumlasa da, sonra kendi şiirlerini bestelemiş.

Dahası, halk ozanlığındaki önemli bir gelenek olan atışma konusunda kadın olarak öne çıkan bir ad olmuş.

Kolayca mı gelmiş olduğu yere?

Hayır!

Bir kadın olmanın zorluklarını yaşamış.

Diyor ki aynı röportajında:

“Zaman zaman çeşitli nedenlerden dolayı sazım kırıldı. Başına türlü kazalar geldi. Ailemin erkekleri tarafından biraz engellenmek istendim. Neticesinde şu an sazımı elime aldım ve çalabiliyorum. Şimdi aynı zamanda ailem de destekliyor. Şimdi artık benimle gurur duyduğunu söylüyorlar.''

Yine diyor ki:

“Sevgi her şeyin anahtarıdır. Sevgi her şeyi çözer diye düşünüyorum. Aşıklar ve ozanlar gönül insanlarıdır.''

Röportajında böyle diyor. Oysa, “İstemem'' adlı şiirinde söylemiş zaten bunları. Şöyle:

“Son nefesim olsa bir damla suyu / Sevgisiz uzanan elden istemem''.

“Gönlüm bir çift tatlı sözün muhtacı / Sevgisiz yürekten dilden istemem.''

Türkülerini albüm olarak paylaşmış türküseverlerle…

Ayrıca, yazdığı şiirleri de kitaplaştırmış:

“Zaman Karagözlerinde Güvercin Olsun'' ve “Gözyaşımdan Kızılırmak Beslenir''.

***

1960 doğumluydu.

Beş gün önce saz çalıyordu. Kimbilir hangi türkülere doğru akıyordu yüreği… Henüz yazılmamış, bestelenmemiş, söylenmemiş hangi türkülere…

Artık akmıyor. Bilmiyoruz o yüreğin akmakta olduğu türküleri…

Bilmeyeceğiz de…

Çünkü, artık çarpmıyor o yürek…

Üstelik, ölmedi… Öldürüldü…

Tam da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle kadın sorunlarına dikkat çeken etkinliklerin, eylemlerin başladığında…

Bu yılın etkinliklerinde, son yıllarda hep olduğu gibi ana tema kadına yönelik şiddet iken…

Az sayıdaki internet gazetesinde yer bulabildi öldürülme haberi…

Şöyle deniyordu:

“Sivaslı kadın aşıklardan Aşık Ayten Gülçınar üvey oğlu Hüseyin B. tarafından silahla vurularak öldürüldü. Ankara Eryaman’da bir yıl önce evlendiği Halil B. ile aracında evine giderken Halil B.’nin oğlu Hüseyin B. tarafından aracın içinde vuruldu. Ayten Gülçınar’ın eşi Halil B. olay yerinde ağır yaralanırken Aşık Ayten Gülçınar hayatını kaybetti.''

________________________

(*) Halk Ozanı Aşık Ayten Gülçınar: “Aşıklar ve ozanlar gönül insanlarıdır'', Haber-Röportaj: İlker Çakan, Haber Güne Bakış internet sitesi, Eklenme tarihi: 29 Mart 2011.