Faal muhabirlik günlerimde en yakından takip ettiğim, çok uzun süre hemen hemen tüm seminerlerine katıldığım hakem camiası, üzülerek belirteyim ki tarihinin en karanlık dönemini yaşıyor.
Sezonun bitimine 10 hafta kala TFF, 'Türk hakemliğini yeniden yapılandırma' bahanesiyle aralarında Katar'daki dünya kupasına aday hakemimiz Cüneyt Çakır (ki seçilse,üst üste 3.kez Dünya Kupasında görev alma onurunu yaşayacaktı) olmak üzere FİFA listesinden Ali Palabıyık ve yeni kokart takan Abdülkadir Bitigen olmak üzere 13 hakemi üst klasman listesinden sildi.
Bu listede yer alan isimlerden biri aynı federasyon tarafından başarılı bulunarak hakemliğe bir yıl daha devam etmesi istenen Fırat Aydınus, Kasım ayında yaptığı hatadan sonra hakemliğini bıraktığını açıklayan Halis Özkahya ile sadece VAR'dagörev alabilecek olan Özgür Yankaya da bulunuyor.
Aslında bazı kulüplerin bastırmasıylaçok önceden planlanan bu operasyonun, 5 ay önce hayata geçirilmek istendiğini, MHK Başkanı Serdar Tatlı'nın bunu reddetmesi ve ısrarlar karşısında da istifa ettiği için rafa kalktığını biliyoruz. Ancak Tatlı'dan sonra göreve getirilmesi şaşkınlık yaratan Ferhat Gündoğdu'nun operasyonu yapması, neden göreve getirildiği konusundaki soru işaretlerini akıllardan sildi.
Yayıncı kuruluşun sorularını yanıtlarken, 'Bu kararda kimsenin dahli yoktur. Ne TFF Başkanı, ne kulüp başkanları ne de başka kişiler... Bu listenin hazırlanmasından ve sunulmasından tamamen ben ve ekibim sorumludur. Danışmanımız David Ellarey'nin de dahli ve listeden haberi yoktur...' demesi doğrusu kendisi de dahil olmak üzere kimseye inandırıcı gelmedi.
Alınan kararın operasyon olmadığını belirten ve bunu Türk hakemliğinin geleceği için çalışılan bir projenin birinci etabı olarak değerlendirenGündoğdu'ya birilerinin gerçekleri göstermesi gerekir.
Bu operasyon; hakemliğin saygınlığına darbe vurmuştur, FIFA ve UEFA neznindeTürk hakemliğini küçük düşürmüştür, zamanlamasıyla devam eden sezon için akıllara şaibe kuşkusu sokmuştur, başta küme düşecek olan kulüplere yargıya gitme yolu açmıştır, en acısı da hiçbir zaman birlik beraberlik içinde olamayan hakemlerin yine 'Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın' düşüncelerinin sürdüklerini apaçık ortaya koymuştur.
Ve işin en acı tarafı da yaşanacak tüm olayların sorumlusu olarak klasmandan silinen bu hakemlerimiz gösterilecektir. Daha açıkçası bu kişiler, 'Günah Keçileri' olarak hedef tahtasına konulmuştur.
Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği niye bu kadar suskun. Yoksa hakem ve gözlemci arkadaşlarına yapılan bu operasyonu görmezden gelmeleri, mevkilerini koruma sevdalarından mı kaynaklanmaktadır?
Geçmişte de buna benzer hakem operasyonları oldu. Haksızlığa uğrayan, canı yanan çok hakemimiz oldu. Yine sahip çıkan olmadı. 2008 yılında rahmetli Hasan Doğan döneminde, Haluk Ulusoy yönetiminde yıldızları parlayan Bülent Demirlenk, Vedat Yüksel, İsmet Arzuman ve Çetin Sarıgül'e karşı yapılan operasyon hala hafızamızdadır. Camia yara almıştı amazamanlama hiç bu kadar kötü ve her türlü kuşkuyu akla getirecek şekilde olmamıştı.
Hani Merkez Hakem Kurulu Başkanı Gündoğdu, zamanlama konusunda 'Türk futbolunun 10 hafta değil 1 gün bile beklemeye tahammülü yok' diye kendini savundu ya bence, Türk futbolunun içine el bombasını atan kişi olarak sizin Türk hakemlerinin başında bir gün daha kalmanıza camianın tahammülünün olmaması gerekir…
Ama nerede camiada bunu sağlayacak olan birlik ve beraberlikgücü?