Son yıllarda ülkemizi her platformda başarıyla temsil etmiş milli voleybolcularımız, 2003’teki Avrupa ikinciliğiyle “Filenin Sultanları” diye anılmaya başlandı. Bu tarihten sonra ülke gençleri tarafından olağanüstü ilgi gösterilmesi sayesinde oldukça benimsenen ve kadınların gözde sporu haline gelmesiyle voleybolcularımız hem kulüpler hem de milli takım bazında sayısız kupa kazanarak bizleri başarılara alıştırdı. Özellikle 2023 yılı ülkemiz için inanılmaz geçti. 2018 yılından itibaren katıldığımız Milletler Liginde tarihinde ilk defa şampiyon olan Sultanlar, Türk spor tarihine hem de namağlup Avrupa Şampiyonu olan ilk takım olarak tarihe geçti.
Ancak ülkemiz insanları, yapı itibariyle bizi sevindirenleri göklere çıkartırken, en ufak sarsıntılarında bile tahammül edemeyerek yerin dibine sokmada oldukça mahiriz. Bu konuda elimize kimse su dökemez.
Geniş bir oyuncu havuzuna sahip olan milli takım, hem sezonu geç bitiren oyuncuların dinlendirilmesi hem de kaçınılmaz gözüken jenerasyon değişiminin zamanının gelmesiyle 2025 Milletler liginin Çin’deki ilk etabına gençleştirilmiş bir kadroyla gittik. Çok zorlu bu etabı 4’te 4 yaparak kayıpsız geçiren sultanlarımız, ev sahibi Çin ve Polonya gibi güçlü rakipler karşısında yaptığı müthiş geri dönüşlerle de tüm otoritelerden olumlu not aldı. A Milli voleybolcularımızın, 50 blok sayısıyla ilk haftada Dominik ile ilk sırada yer alması, Çin karşısında 38 sayı kazandıran genç Alexia Carutasu’nun toplamda 91 sayı ile en skorer oyuncu olması da takımımız için önemli bir gelişmeydi. Ayrıca Alexia dışındaki genç oyunculardan Deniz Uyanık, Dilay Özdemir, Yaprak Erkek, Berka Buse Özden, Eylül Akarçeşme de başarılı performanslarıyla kendilerine şans verenleri utandırmadılar. Set farkıyla genel sıralamada 3.sırada olmamızın ardından İstanbul’daki ikinci etaba kadroya dinlendirilen as oyuncularımızdan Melissa Vargas, Zehra Güneş, Ebrar Karakurt, Cansu Özbay, Gizem Örge’nin dahil edilmesiyle Dominik, Kanada ve Güney Kore’yi 3-0’lık set sonuçlarıyla geçti. Seyirci rekorunun kırıldığı Brezilya’ya F.Bahçeli Anna Cristina’nın olağanüstü oyunuyla 3-1 ile boyun eğdik, Bir de Çin’de gösterdiğimiz 228 hücum ve 50 blok sayılarına karşın, evimizde hem de en güçlü oyuncularımıza rağmen 173 hücum ve 24 blok sayısında kalmamız akılları karıştırdı.
8’de 7 galibiyetle geldiğimiz son etap olan Hollanda’da sakat olan Hande Baladın ve Cansu Özbay’sız, ev sahibi ekibi müthiş seyirci desteğiyle 3-0 geçerek finallere kalmayı garantilemek doğrusu iyi geldi. Ancak bu yorgunluğu üzerinden atamamış millilerimize rehavet getirince de son 3 maçta Çekya’ya 3-1, 26 maçtır yenilgi yüzü görmeyen İtalya’ya 3-2 ve eski günlerini arayan Sırbistan’a ayakta kalan yıldız oyuncusu Boskovic’in 21 sayısıyla yenilmemiz bize iyice dokundu. Blok sayısı bulmada performansımızın Çin’deki etaba göre tam yüzde elli (50’ye 25) azalması, servis hatası ve servis karşılayamamanın rakiplerimize 4 maçta 44 sayı kazandırması da yenilginin önemli nedenleri arasında yerini aldı. Spor kültürünü yeterince özümseyememiş sosyal medya kalemşorlarının çirkin eleştirilerini, doğrusu Sultanlarımız pek hakketmedi. Sakatlıklar, yorgunluk ve başarıya olan doyum da sporcularımızı etkileyen unsurlar olarak Santarelli’nin işini 23-27 Temmuz 2025 tarihlerinde Polonya'da düzenlenecek finallerde çeyrek finallerde bir hayli zorlaştırmaktadır. Millilerimiz; başarılı bir Türk antrenörü Ferhat Akbaş’ın çalıştırdığı ve ligi averajla 3’üncü sırada bitiren Asya temsilcisi Japonya ile 24 Temmuz Perşembe günü çeyrek finalde karşı karşıya gelecek. Sorunlarından arınmış, mental olarak bu maça hazırlanabilmiş millilerimizin rakibini eleyebilecek güce ulaşabilmesi halinde, yarı finalde Brezilya-Almanya eşleşmesinin galibiyle oynayabilmesi işten bile değil. İlk 4’e bile kalmamızı büyük başarı olarak göremeyeceklerin sayısının bir hayli fazla olacağı da yadsınamaz bir gerçek.
Çünkü Sultanlarımız bizi çok kötü alıştırmış…