"Hayvanları katledenler ile çocukları katledenler aynı kişiler."
Evet doğru duydunuz, Massachusetts Northeastern Üniversitesi'nin uzun yıllar süren araştırmalarının sonucuna göre hayvanlara eziyet eden kişilerin insanlara karşı şiddet eğilimi normal bir bireye göre beş kat daha fazla. Üstelik bu şiddetin yöneldiği kesim ise genellikle kadınlar ve çocuklar...
Hedefte kadınlar ve çocukların olması elbette bir tesadüf değil, kendisinden kas gücü olarak zayıf olanları seçmeleri aslında psikolojik bir aşağılık kompleksinin sonucu. Üstelik araştırma şunu da ortaya koyuyor: Hayvan istismarcılarının %88'i özellikle çocuklara karşı sapkın/ istismarcı hisler besliyor.
Kaldı ki doğa bir tek insana ait değil, hiçbir zaman olmadı ve olmayacak. Birlikte yaşamayı öğrenemeyen herkes ormanda gördüğü her
şeyden daha yabanidir. Bu birlikte yaşam konusu medeniyetin en değerli şeyidir. Farklılıklarla yaşayabilmek, ve tahammül edebilmek...
Eğer bu tahammül seviyesi bu denli düşükse orada bir rahatsızlık vardır ve psikolojik destek alınmalıdır. Hayvan hakları koruyucuları her eylemlerinde "Hayvanları öldürenlerle çocukları öldürenler aynı kişiler." pankartını mutlaka açarlar, evet çünkü aynı kişiler...
Bu istismar ve şiddet raporları göz önünde bulundurularak şu sonuca varılmalı ve devlet nezdinde tedbir alınmalıdır: Hayvanlara zarar verenler toplumun kendisine de köklü zarar verme eğilimi gösteren tehlikeli insanlardır, bu insanların şiddet eğilimleri küçümsenmemeli, her tür zorbalık cezalandırılmalı ve tedavi edilmelidir. Sağlıklı bir toplumda kimse gidip kedi köpek tekmelemez, ağaç yakmaz, kadın dövüp öldürmez...