Spor Teşkilatı bir dönem çok iddialı bir faaliyetin içine girmişti.
Bir projenin telaşıydı bu!
TOHM (Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi) Projesi adı altındaki bu dev atılımdan önemli sonuçlar bekleniyordu…
Amaç büyüktü!
Ulaşılmak istenen hedef inanılmaz görkemliydi!..
Yakın vadede 2106 Rio olimpiyatlarına, orta vadede ise 2020 Tokyo olimpiyatlarına elit sporcu yetiştirmek projenin temel noktasıydı…
Bunun için, bu proje kapsamında başta Ankara olmak üzere 18 ilde, 17 branşta 'Olimpik sporcu' yetiştirilmesi planlanmıştı.
18 ilde (Ankara, Adana, Antalya, Artvin, Bolu, Bursa, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Rize, Sakarya, Samsun, Trabzon) ve 17 branşta (Atıcılık, Atletizm, Bisiklet, Boks, Buz Pateni, Cimnastik, Eskrim, Güreş, Halter, Judo, Kano, Kayak, Kürek, Tekvando, Tenis, Okçuluk, Yüzme) 482 yatılı, 221 gündüzlü olmak üzere toplam 703 sporcu, 'Geleceğin olimpiyat şampiyonu olmak için' çalışmalarını aralıksız sürdürdüler.
Aksaray ise Paralimpik spor dalları için bir araya gelen sporculara ev sahipliği yaptı.
17- 21 yaş arasındaki 703 sporcu, 88 antrenör denetiminde kapsamlı bir eğitimden geçirildi.
Sporcular, bu çalışma merkezlerinde sporun yanı sıra, okul eğitimlerini de gerçekleştirdiler.
Sadece erkek sporcular değil, bayan sporcular da TOHM kapsamındalar...
Örneğin, ön hazırlıklarını Ankara Elmadağ Tesisleri'nde yapan çeşitli kategorilerdeki bayan güreşçiler, TOHM kapsamında çalışmalarını Edirne'de sürdürdüler.
* * *
2016 Rio olimpiyatlarında Türkiye, TOHM projesinden yeterince istifade edemedi. Buradan çıkan sporcu pek olmadı.
Ama buna mazeret bulunabilir; çünkü projenin meyvelerini verebilmesi için süre çok yeterli olmadı Rio olimpiyatları için…
Ama 2020'de Japonya'da yapılacak olimpiyatlar için mazeret geçerli kabul edilemez.
TOHM projesinden eğer ürün elde edilecekse, bu sporcuların tek hedefi Tokyo olmalıdır.
Yeni bakan Kasapoğlu ve ekibi bu projeye yeterince sahip çıkacak mı?
Yoksa farklı bir hazırlık yöntemi mi uygulayacak?
Bunu zamanla göreceğiz…
* * *
Bu arada şu noktaya değinmeden geçemeyeceğim.
Proje bu kadar büyük ve iddialı olmasına rağmen, spor kamuoyunun bundan neredeyse haberi bile olmadı!
Projesini topluma anlatmakta, spor basınına çalışmalarını sunmakta yetersiz kalan spor teşkilatı burada birinci sorumlu…
Doyurucu biçimde tanıtım yapılmadığı için proje 'Kurum içi' kaldı, toplumca paylaşılamadı.
İkinci sorumlu ise bizler, yani medya…
Çünkü kafamızı da, enerjimizi de sadece futbola harcadığımız için bu denli iddialı projeleri ciddiye alıp izlemiyor, manşetlere taşımıyoruz!..
