Bir müzik düşmanlığıdır ki aldı başını gidiyor. Osmanlı İmparatorluğu'nda Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde ortaya çıkan bağnazlaşmanın bir benzerini yaşıyoruz sanki. Yerel televizyonlarda, camilerde, imamlar, kendine şeyh şıh diyen bir takım zevat, Osmanlı İmparatorluğu'nun gerilemesinin sebepleri arasında gösterilen, bir minyatürdeki insanın gözlerini çıkaracak kadar yobazlaşan Kadızadelileri hatırlatacak şekilde gericiliğin, bağnazlığın çıkılabilecek en zirve noktalarında dolaşıyorlar.
Haftanın tartışılan imamı bu kez Mehmet Akdemir oldu. Basına yansıyan bilgilere göre İsmailağa Cemaati'ne yakınlığı tanınan FM TV'de yayınlanan ve Yasin Ahmetoğlu tarafından sunulan 'Dostane' isimli dini programda müzik ile ilgili açıklamalar yapan Akdemir, müziğin 'zinayı çağrıştırdığını' söyledi.
İmam Mehmet Akdemir, 'Müzik ve müzik aletleri şeytanidir, insanları zinaya çağırır. İnsanı zinaya iter. Bir insan müzik dinlemeye başladığında sağ omzuna bir şeytan, sol omzuna bir şeytan gelir. Müzik dinlediği zaman omzunda başlar ayaklarıyla vurmaya başlar' ifadelerini kullandı.
Bu, Taliban kafası değilse nedir? Afganistan'ın başkenti Kabil'i ele geçirdiğinde Taliban da müzik aletlerini ateşe verdi. Müzik çalan restoranlar, düğün salonları ve müzik aletleri satan mağazalar kapandı; hatta bazı çalgıcıları başını keserek katletti. Aynı Taliban, Buda heykellerini yıktı; aynı zihniyetteki IŞİD, Suriye'de antik kentleri yok etti. Diyanet İşleri Başkanlığı da birkaç yıl önce rock müziği yapan imam Ahmet Muhsin Tüzer'i, ihraç etmişti.
Türkiye, Suriye, Irak ya da Afganistan, Pakistan olsun fark etmiyor bu bağnazlık her yerde aynı barbarlığı gösteriyor.
İslam tarihinde çalgı dinlemenin, çalgılı ortamda bulunmanın fısk olduğu, ondan zevk almanın küfürden sayılacağına dair bazı hadisi şeriflerin bulunduğunu iddia edenler vardır. Aksi görüşe sahip olanlar varsa da genel eğilimde şiire, müziğe, resme, tiyatroya düşmanlık sözkonusudur. Onun içindir ki, İslam aleminde insanlığın kültürel birikimi içinde yeralmış isimlere pek rastlanmaz.
Siz hiç imam hatip okullarından çıkmış bir romancıyı bilir misiniz? Bilemezsiniz çünkü yoktur.
Bu karanlık zihniyetli taife, Anadolu'nun yaygın şekilde kullanılan müzik aletlerinden sazı da şeytanlaştırır. Öyle ki, şeyhülislam fetvalarında, sazın şeytan icadı olduğu belirtilir. Ama Aşık Dertli (1772-1846) adlı bir halk ozanı çıkar ve sanatını konuşturarak sorar:
'Şeytan bunun neresinde?'. Soru halen yanıtlanmış değildir aziz okuyucu…
Telli sazdır bunun adı
Ne ayet bilir ne kadı
Bunu çalan anlar kendi
Şeytan bunun neresinde
Venedik'ten gelir teli
Eriktendir bunun kolu
Hey Allah'ın şaşkın kulu
Şeytan bunun neresinde
Abdest alsan aldın demez
Namaz kılsan kıldın demez
Kadı gibi haram yemez
Şeytan bunun neresinde
İçinde mi dışında mı
Burgusunun başında mı
Göğsünün nakışında mı
Şeytan bunun neresinde
Dut ağacından teknesi
Kirişten bağlı perdesi
Be hey insanın teranesi
Şeytan bunun neresinde
Dertli gibi sarıksızdır
Ayağı da çarıksızdır
Boynuzu yok kuyruksuzdur
Şeytan bunun neresinde