Dünyadaki en yüksek seçim barajlarından birine sahip olan ülkemizde bu oran 1980 askeri darbesi ile yüzde 10'a kadar yükseltilmişken günümüzde yüzde 7'dir. Pek çok siyasi partinin mecliste bulunmasının önünde engel oluşturan barajın asıl amacı 'radikal ideolojileri' meclisten uzak tutmaktır. Tarihsel sürece baktığımızda geçmişte bunu haklı kılacak olaylar yaşanmış olsa bile kurulan ittifak sistemlerinde yer alan partilerin toplumun geniş kesimine hitap etmemesi akıllara 'O zaman baraj niye var?' sorusunu getirmiştir.

Aslında bu demokratik temsil hakkına yönelik bir sorundur. Meclisteki partiler yapıları gereği kitle partileridir. Kitlelerden ziyade ideolojik duruşunu ön plana alan çoğu parti meclise giremezken bu partilere büyük oluşumlarla ittifak yapmazlarsa kolay kolay meclis yolunun açılmaması bir realitedir. Bu hem seçmen için hem de partiler için bir dayatmadır. Seçmen belli partilerin arasına sıkışıp kalır ve döngüden çıkması durum bu vaziyetteyken pek de kolay değildir.

Çoğu bölgede durum aslında sadece meclisteki parti bazında bile ilerlememektedir. Seçmende yaygın bir şekilde oyunun boşa gitmesi kaygısı bulunmaktadır. Vatandaşın temsil hakkı böylesine zedelenirken kitle partilerinin bu konudaki tutumunu statükocu olarak değerlendirebiliriz. Aslında vatandaşın en doğal ve yasal tepki koyma yolu olan oy verip vermeme durumu memnuniyetsiz seçmeni yaratır. Demokrasilerin kaybeden paydaşı olmaz, olmamalı. Bir denetim mekanizmasıdır aslında seçmenin oyu ve partiler çoğu bölgede öz eleştiri kabiliyetlerini sırf bu sebepten yitirmişlerdir.

Mevcut baskı sadece partilerin eleştirelliğini değil seçmenin eleştirelliği yönüyle de demokrasinin ödememesi gereken bir bedeldir. Ülkemizdeki parti bağları 'takım tutma' seviyesine gelmişken halkta fanatikleşme eğilimi yaratmaktadır. Siyasi partilerin halkın seçtiği ve halka hizmet etmek için gelmiş yapılar olduklarını hatırlatmakta fayda var. Bu kitlesel eğilimi ve eleştirellikten uzak genel tavrı vatandaşın içinde bulunduğu kıskaca ve bu kıskacın somut hali olan baraj sorununa değinerek bağlamak isterim. Bir vatandaşımız bile oyunun boşa gideceği kaygısını taşıyorsa aksaklığa gözlerimizi yumamayız.