1.Ligde ilk yarı sona ererken Ankaragücü'nün durumuna bakıldığında, 11 galibiyet 3 beraberlik ve 4 yenilgi ile toplanan 36 puanla lider Ümraniye'nin ardından 2.sırada olması, hedeflerin tutturulması açısından iyi konumda görünüyor.

Aslında Teknik Sorumlu Necati Erkmen'e bakıldığında 'İlk yarı için hedefi tutturmuş durumdayız'derken, Başkan ve yönetim aynı düşüncede değil.

Başkent'in sarı-lacivertli ekibi, ilk 2 maçında berabere kalmasına karşın sonraki 8 haftada 7 galibiyet ve 1 beraberlikle namağlup konumda liderlik yarışında en büyük rakibi Ümraniye ile puan puana giderken, Eyüp deplasmanında unvanını yitirmesiyle başlayan nispeten kötü sonuçlar almaya başladı. Ancak aksak gidişe rağmen ilk yarıyı liderden 3 puan geride bitirmesi koşullara bakıldığında hiç de fena değil. Hatta çok iddialı olarak lige başlayan Erzurumspor'u averajla geçerken, Eyüp ve Bandırmaspor'un 4, Samsunspor ve İstanbulspor'un 9 puan önünde ilk yarıyı bitirmesi küçümsenecek bir başarı da değil.

Oysa Ankaragücü Başkanı Faruk Koca, 4'ü de deplasmanda alınan yenilgilerden en az 7-8 puan beklentisindeydi. Eğer işler umulan gibi gitseydi en zorlu rakibi Ümraniye'nin 5 puan önünde hem de bir o kadar moralli bir ilk yarı kapanışı gerçekleşecekti. Bu beklenti durumunda birisi içinde hedef tutturulmamış sayılır.

Çünkü istenilen sonuç elde edilebilseydi, ara transfer sorunu olmayabilirdi. Hatta transfer tahtasının kapanması da o kadar önemli olmazdı.

Şimdi yine iş dönüp dolaşıp para bulmada düğümleniyor…

Gelelim Keçiörengücü ile oynanan son karşılaşmaya… Ligin ne yapacağı belli olmayan ve özellikle maçın son anlarında bulduğu gollerle sürpriz sonuçlar alan Mor-beyazlılar, maçın daha 3.dakikada savunma hatasından yararlanan golcüsü Eze ile öne geçince doğrusu Ankaragücü'nde bir panik havası yaşanmadı değil.
Artık klasik hale gelen ve suçu teknik direktöre yükleme alışkanlığı bir kez daha kendisini gösterdi. Mustafa Dalcı'ya tepkinin aslında takımı olumsuz şekilde etkilemesine neden olacağının bilincinde olan taraftarların bunu bilerek sürdürmesi hiç de iyi olmadı.

Öyle ki futbolcular, tribünlerin korkusundan bırakın erken gelen gole tepki koymayı doğru dürüst bir pozisyon hazırlığı bile yapamadılar. Neredeyse soyunma odasına 2 farklı skorla girecekken, hatayı yapın da telafi eden de yine onlar oldu. Kaleci Akın, Eze'nin vuruşunda 2.gole engel olurken, Kaptan Erdem Özgenç- Sinan Osmanoğlu ikilisinin iş birliğiyle de uzatma dakikasında gelen gol, tepki dozunu da düşürdü.

Yine Owusu'nun asisti ile gol suskunluğunu 5 hafta sonra bozan ve 9 gole ulaşan Eren Derdiyok, kötü başlayan maçın da iyi bitmesine neden oldu.

Aslında alınan bu 3 puan çok önemliydi. Çünkü Ankaragücü'nün 2.devrede büyük bir fikstür avantajı var…10 maçı evinde oynayacak hatta bir de Gençlerbirliği ve Keçiörengücü maçlarını sayarsak tam 12 hafta Ankara'dan dışarı çıkmayacak... Sarı-Lacivertliler bunu iyi değerlendirirse süper lige direkt çıkacak 2 takımdan birisi olmayı garantileyerek hem hedef tutturulmuş olacak ve hem de Ankaragücü de layık olduğu süper lige yeniden yükselecek.