Ormanları küle çeviren yangınlar, insanları nefes almada zorlanır hale getiren aşırı sıcaklar ve kuraklık, tehlikenin ne kadar büyük ve yakın olduğunu gözler önüne seriyor.

Bilim adamlarının giderek yaklaşan tehlikeye yönelik uyarılarındaki gerçeklik payı, ülkenin dört bir yanını saran yangınlardan sonra çok daha net bir biçimde kendini gösterdi.

Yaşananlar, ihmalin, sorumsuzluğun faturasının ne kadar ağır sonuçlar doğuracağını gözler önüne serdi.

Yemyeşil toprakların, bir anda renk değiştirip karalara bürünmesi insanın canını acıtıyor.

Keşke dökülen gözyaşları o alevleri söndürebilse…

Ya yüreklerdeki yangın…

O nasıl sönecek…

Yangınlara karşı çok daha etkin önlemler alınmalı.

Sorumsuzluğa son verme amaçlı cezalar yeniden gözden geçirilmeli.

Ormanlık alanlara yanıcı, yakıcı madde ve gereçlerle girilmesi kesinlikle yasaklanmalı, aksi davranışlar cezasız kalmamalı.

Yangınların yanı sıra pek çok ilde kuraklık da endişe verici boyutlara ulaşmış durumda.

Yağmur hasreti çeken illerden biri de başkent Ankara halkı, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yağmura hasret kaldı.

Yaz mevsiminin başlangıcından bugüne kadar, birkaç gün dışında yağmur yüzü görmeyen Ankara halkı bir yandan da aşırı sıcaklarla mücadele ediyor.

Ankara’nın mevcut su rezervlerinin bir yıl daha yetecek düzeyde olduğunu belirten yetkililer, söz konusu sıkıntının önümüzdeki yıllarda da yaşanacağının tahmin edildiğini ifade ediyor.

Yetkililer, Ankara’daki su tüketimi ile ilgili bilgi verirken, hobi bahçelerindeki su tüketiminin, ayrıca villa tipi yapılaşmalarda da bahçe sulanmasının olumsuz bir durum yarattığını belirtiyor.

Su konusunda yaşanan olumsuzlukların giderilmesi için çok daha sıkı önlemler getirileceği ifade ediliyor.

Sıkıntı önemli boyutlarda.

Tehlike kapıyı çalmadan, herkes üstüne düşeni yapmalı gerekli önlemler eksiksiz alınmalı