Sporun içinde bulunan en önemli öğelerden biri de alt yapıdır!
Alt yapıdan, “Oyuncu yetiştirmek'' çok önemli ve çok da değerli bir faaliyettir kulüpler için…
Neden önemlidir?
Öncelikle kulübün kendi mahsulüdür; huyu suyu camiaya uygundur, orayı benimsemiş, kulüple özdeşleşmiştir!
Kulübüne “Gönülden'' bağlıdır.
Kendisiyle kulübü arasında “Duygusal bağ'' vardır…
Alt yapı oyuncusu, bu nedenle önemlidir.
Aynı zaman da değerlidir de…
Çünkü, spor piyasasındaki “Astronomik rakamlı transfer gerçeği'' göz önüne alındığında, maliyeti ekonomiktir!
Bu nedenle, birilerine “Çuvalla para vermek'' yerine, kendi öz evladına sahip çıkmak daha akılcıdır…
Alt yapı oyuncusunun kulübe sağladığı avantajlara başka şeyler de ekleyebiliriz!
Ancak, ne var ki; ülkemizde “Alt yapı kavramının'' yeterince anlaşıldığını, değerlendirildiğini, tercih edildiğini söylemek pek kolay değil!
Kulüplerin, “Hemen başarılı olmak'' istemeleri ve sabırsızlıkları, alt yapıdan gelecekleri bekleyememelerine neden oluyor!
Dolayısıyla, gerçek manada “Alt yapı verimliliği'' yok henüz ülkemizde…
Bu yüzden, kulüp harcamalarının büyük bir bölümü hala “Dış transferlere'' gidiyor.
Üzülerek belirtelim ki, bu anlayış, teknik adamlara da sirayet etmiş durumda. Onlar da, “Başarısız olmaları halinde'' kulüple yollarının ayrılacağını bildikleri için “Genç oyuncuya'' yeterince yönelemiyorlar.
Oynatmayacağı futbolcuyu kadroya almanın bir anlamı olmadığını düşünen, bu yüzden de böyle bir hamle yapmaya gerek görmeyen bir çok teknik adamın “Yabancı oyuncuların ülkemize doluşmasına ses çıkarmaması da bundan!
Umarım, içlerinden bir “Babayiğit'' çıkar da bir gün, “Türk futbolu alt yapıya önem vermezse, gelecekte kalitesiz yabancıların cirit attığı yavan bir lige hazır olun'' der…
Yoksa bugünlerde; “Alt yapının öneminden söz etmek'' abesle iştigal etmek olur!
* * *
Şimdi de size voleyboldaki gelişmelerden söz edeceğim…
Voleybol Federasyonu yakında 60.yılına girecek!
Federasyonunun kuruluşunun 60. yılı için görkemli hazırlıklar yapıldığını biliyoruz…
Voleybol Federasyonu Başkanı Akif Üstündağ, “Türkiye’nin takım sporlarındaki en başarılı federasyonuyuz. Kulüp takımlarımız Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’nda zirveye ambargo koydular. Kulüpler düzeyinde, kadınlarda Avrupa birincisi, erkeklerde Avrupa üçüncüsüyüz. İlk amacımız istikrarı koruyarak, milli takımlar düzeyinde başarıya ulaşmak. Olimpiyatlarda zirveye çıkmak'' diyor.
Başarının alt yapı ve çok çalışmaktan geçtiğini dile getiren Üstündağ’ın sorumuza yanıtı da şöyle:
“73 bin lisansı sporcumuz var. Lig maçlarında seyirci desteği her geçen gün artıyor. Kulüplerimiz altyapıya önem vererek, yeni isimlerin yetişmesine çaba harcıyor. Federasyon olarak, biz de kulüpler arasındaki bağı güçlendirip, ''hepimiz aynı takımdayız’, hedefiyle voleybolun daha da gelişmesine destek oluyoruz.''
Bir başka sorumuz üzerine de Akif Üstündağ’dan, “Çok iyi çalışan bir Merkez Hakem Kurulu’na sahibiz. Uluslarası düzeyde 21 hakemimiz var. Görüntülü destek sistemini de kullanıyoruz. Böyle olunca, maçlarda hata en aza iniyor, orada da sorun çıkmıyor'' cevabını alıyoruz.
“Uluslararası alanda lobimiz var mı?'' diyerek son sorumuzu sorduğumuzda, ilginç bir yanıt geliyor başkandan:
“Türkiye, Uluslararası Federasyonlarda güç haline geldi. Özkan Mutlugil’in listesiyle seçime girdiğimiz dönemde, CEV Başkanı Andre Meyer, Genel Kurula gelerek bize karşı taraf olmuştu. O seçimi kazandık. Avrupa Voleybol Federasyonu seçimlerinde biz de risk aldık ve Andre Meyer’in on dört yıllık başkanlık döneminin bitmesine vesile olduk. Aleksandr Boriciç federasyonunun başkan vekili Özkan Mutlugil, tüm kurullarda Türk temsilciler var. Lobi gücümüz ortada!..''