Ankaragücü’nün Emre Belözoğlu yönetiminde ile çıktığı 3 maçta 2 galibiyet alınması elbette ki olumlu bir gidişin göstergesi olarak değerlendirilir. Ancak bu bardağın dolu tarafından bakılmasıyla dışarıya yansıyan görüntü.
Bir de boş tarafıyla yapılan gözlemde kafalar biraz olsun karışıyor. Çünkü 3 haftada oynanan takımlardan Kayseri hariç ligin dibine demir atmış ve henüz galibiyet ile tanışamamış İstanbulspor ve Samsunspor’du.
3 maçı da irdelediğimizde karşımıza bir ortak nokta çıkıyor… O da Başkent ekibinin tüm maçlarda hep tek devrelik bir performans sergilemesiydi.
Çok zorlu geçmeye aday Kayserispor maçında sarı-lacivertliler, ilk yarıdaki görünümüyle taraftarlara “eyvahlar olsun” dedirtecek kadar pasifti. Ama 2.yarıda sanki Emre Hocanın sihirli değneği değmişçesine canlı, etkili ve sonuç alabilen bir Ankaragücü vardı sahada. Bu da onlara bu sezonki en farklı galibiyeti getirdiği gibi sevenlerini de sonraki haftalar için de güzel hayallere dalmasını sağlamıştı.
İşte böyle bir motivasyon ve Avrupa’ya gitme hayalleri ile çıkılan İstanbul mücadelesinde; maçın başında geriye düşmesine karşın, Tolga Ciğerci’nin penaltı golüyle eşitliği sağlayan sarı-lacivertliler, oyunda da üstünlüğü kurarak galibiyet sinyalleri vermeye başladı. Ancak tek devrelik sıkıntı, bu kez bu maçın ikinci devresinde kendini gösterdi. Öyle ki İlk yarıdaki görüntüsünden eser kalmayan Başkent ekibi, İstanbulspor’da yeni göreve başlayan çaylak bir hocanın devre arasında herkesin gözü önünde İsviçre Milli takımını çalıştıran ağabeyinden aldığı taktik sonucu rakibine boyun eğdi.
Ankaragücü bu sezon tuhaflıklarla dolu bir sezon geçiriyor. Bir galibiyetle Avrupa hayalleri yaşarken bir mağlubiyetle de karamsarlığa kapılarak kümede kalma hesapları içine gömülüyor. Bir türlü ortasını bulamıyor.
Neyse ki ligin yenisi Samsunspor imdada yetişti de sarı-lacivertli renklere gönül verenler, zihinsel gelgitlerin hezeyanlarından kendilerini gelecek haftaya kadar arındırdılar.
Samsun maçı da tıpkı diğer maçlar gibi yine tek devrelik geçti. Emre Belözoğlu’nun İstanbulspor maçındaki performanslarından memnun kalmadığı Morutan, Riad Bajic ile Mert Çetin’i yanına oturttu. Sakatlığını atlatan gol umudu Ali Sowe, asli yerine döndü. Cephas’ın rahatsızlığıyla da Tasos uzun bir aradan sonra ilk 11’de başladı. Pedrinho da Tasos ile birlikte Emre Hocanın kendilerine verdiği şansı iyi kullanamadılar.
İlk yarıda oldukça gayretli görünen Garry Rodrigues’in çabaları kötü giden ilk devreyi iyiye döndürmeye yetmedi. Umut ikinci yarıya taşındı. Yine maçın çalışkanı Rodrigues’in enfes ara pasıyla buluşan Efkan, kaleciden sıyrılarak tam 6 maç sonra golü hatırladı ve takımın en golcü futbolcusu oldu. Ali Sowe da maç eksikliğinin verdiği tutukluğu, fırsatçılığını kullanarak attığı golle üzerinden atar gibi göründü. Elbette ki Tolga Ciğerci’nin katkılarını da göz ardı etmemek gerekiyor.
Haftaya çok önemli bir karşılaşma var. Emre Hocanın eski takımı Başakşehir ile deplasmanda oynanacak. Aslında bu mücadelenin bir iyi bir de kötü yanı var. İyi yanı Emre Belözoğlu’nun rakibini en ince ayrıntısına kadar yakından tanıyor. Kötü yanı da yine bir İstanbul deplasmanı olması. Artık bu güzel kentimiz yeni sezonda Başkent ekibine iyi gelmiyor. Açılış maçı ile birlikte tam 4 kez İstanbul deplasmanına çıkan Ankaragücü sadece Karagümrük’ten 1 puan alabildi. Kasımpaşa, Galatasaray ve İstanbul’a ise yenildi. Bir de Federasyon zoruyla İstanbul’da oynanan Adana Demirspor maçında da alınan beraberliği de unutmayalım. Dilerim ki Başakşehir maçı, İstanbul kabusunun sonu olsun.