Nedir Başkent ekiplerinin bu sezonda çektiği…

1.ligde; Gençlerbirliği, son haftalarda birkaç mucizeyi gerçekleştirerek, ligde kalmayı başarırken, bu ligdeki bir başka temsilcisi Keçiörengücü, çok iyi giderken son 11 haftada ligden çekilen Malatya ve Adana hükmen galibiyetlerinden gelen 6 puan dışında bir tek Denizli galibiyeti ve Gençler beraberliği ile 4 puan toplayarak play-off hedefine ulaşamadı.

Haftalardır hakem hatalarının kurbanı olan Başkent’in süper ligdeki tek temsilcisi Ankaragücü ise şeytanın bacağını yaşanan hakem skandalına rağmen Ümraniye maçında kırdı.

Alınan galibiyetle puanını 39’a yükseltmesine karşın hala rahat bir nefes alamadı. Son 3 karşılaşmasında çok güçlü rakiplerle mücadele edecek sarı-lacivertlilerin kaderi büyük bir olasılıkla bu hafta oynanacak Ankaragücü- Galatasaray ile Giresun- Trabzon maçlarıyla belli olacak. Aslında bu iki karşılaşma hem zirve hem de küme düşecek 2’nci takımın belirlenmesi konusunda düğüm çözecek maçlar konumunda. Eğer Giresun evinde, eski günlerine dönme sinyalleri veren Trabzon’a yenilirse 34 puanda kalarak işi oldukça zora girecek. Galip gelirse de Ankaragücü için çok zorlu günler başlayacak hatta bir mucizeye de ihtiyacı olacak. İstanbul, Sivas, Antalya hatta Kasımpaşa da tehlikeyi Ankaragücü ve Giresun kadar olmazsa da tehlikeyi hep hissedecek. Süper ligde sezonun kalan her haftası alınacak sonuçlar doğrultusunda yeni hesaplamalara gebe olacak.

Ankaragücü’nün perşembe günü de Ziraat Türkiye Kupası yarı final rövanş maçı var. İstanbul’da rakibinin 10 kişi kalmasını bir avantaja çeviremeyerek sahadan 1-0 yenik ayrılıp kendi yoluna taş koyan Kupa beyinin lige mi, kupaya mı odaklanacağını doğrusu çok merak ediyorum. Taraftarın baskısından çekinip kupaya mı ağırlık verilecek yoksa alınacak bir puanın bile çok değerli olması yüzünden lige mi? Zor tercih. Tolunay Hocaya Allah kolaylık versin…

100.YILIN YÜZÜ SUYU HÜRMETİNE GENÇLERİN MUCİZELERİ GERÇEKLEŞTİ

Gençlerbirliği, 2022-2023 sezonunun son haftasında hiçbir skora bakılmaksızın gerekli olan puanı Bandırma deplasmanında alıp kümede kalmayı başardı.

Aslında işi çok zordu, ilk yarıdaki kötü performansı yüzünden kelimenin tam anlamıyla mucizelere kalmıştı. Transfer yasağı nedeniyle alt yapıdan kadroya kaydırılan genç futbolcuların ağırlıkta olduğu kadroyla mücadele etti. Sezona teknik direktör Metin Diyadin ile 5 maçta 5 puan, 3 haftalık ara dönemde Medet Coşkun ile 2 puan toplayabilen Kırmızı-siyahlılar daha sonra Taşkın Aksoy 4, Mustafa Dalcı ile de 6 maçta 0 puan çekerek ilk yarıda 1 galibiyet, 4 beraberlik alarak devreyi son sırada tamamladı.

Gençlerbirliği, sezonun ikinci yarısına transfer yasağını kaldırarak yenilenmiş kadrosuyla başladı. Ara transfer döneminde 23 futbolcuyla sözleşme imzalayan başkent ekibi, ikinci yarıdaki ilk maçında Altınordu'ya yenilse de ardından üst üste üç maçını kazanarak kümede kalmak için yeniden umutlandı. Daha sonra yeniden sportif açıdan sıkıntılı bir döneme giren Gençlerbirliği; Tuzla, Denizli, Samsun, Keçiörengücü ve Manisa ile oynadığı maçlardan sadece 2 puan çıkarabildi.

Sinan Kaloğlu kurtarıcı oldu

Takımda yaşanan performans düşüşünün ardından Mustafa Dalcı ile yollarını ayıran Gençlerbirliği, teknik direktörlük görevine Sinan Kaloğlu'nu getirdi.

Kaloğlu yönetiminde, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle ligden çekilen Yeni Malatyaspor'a karşı alınan hükmen galibiyetin ardından deplasmanda Eyüp’ü deviren kırmızı-siyahlılar, Altay beraberliği, Ç. Rize yenilgisinden sonra art arda Bodrum, Erzurum ve Sakarya galibiyetleriyle son haftaya avantajlı girdi.

Sezonun son maçında Bandırma’dan 1-1'lik skorla dönen Gençlerbirliği böylelikle 100.yılına bastığı bu yılda küme düşme üzüntüsünü yaşamadı.