Katar'ın hediye uçağı! Hediye mi, satın mı alındı? Tartışmaları devam ededursun… Şarbonu zaten unuttuk! Yazdık da; AIDS hastalığına karşı yapılması gerekenler konusunda uyarılırken 'Atın ölümü arpadan olsun' diyenlerin, dolar düşsün diye duaya çıkanların olduğu bir memleket oldu Türkiye'miz… Gerçi hem duaya çıkıp hem de dolarını 'sözde millilik' adına olabileceği en yüksek fiyattan bozdurup cukkayı dolduranlar… Dolar düşsün diye dua ediyor olabilirler. 'Düşsün de yeniden dolar alalım, nasıl olsa yükseliş her koşulda olacak' diye düşünenlerimiz. Dolayısıyla çok da şaşırmamak gerek bu noktada şarbonu unutmamıza.

Bize düşen unutturmamak bunları yeniden aynı sıkıntıları yaşamamak adına…

Şimdilerde okullarımız açıldı, öğrenciler yeni eğitim-öğretim dönemine başladı. Malum okul kantinleri var ve bu noktalarda satılan birçok ürün… Denetlenmesi gereken gıdalar, öğrencinin her gün satın alıp yediği içtiği gıdalar satılan kantinler söz konusu olan.

Hemen yine bir hatırlatma yapalım; Türkiye maalesef bir Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) gerçeği ile karşı karşıya… Nedir NBŞ? Mısır nişastasının kimyasal işlemlerden geçirilmesiyle elde edilen bir şeker türüdür. Şeker pancarına alternatif olarak Türkiye'de tüketilmesi için gayret edilen bir tatlandırıcı… Bugünlerde işçileri sokağa dökülen ABD'li Cargill firmasının, Türkiye'de bolca kullanılması için gayret gösterdiği tatlandırıcı türü NBŞ…

Özellikle okul kantinlerinde satılan enerji içecekleri, kolalı içecekler, gazlı içecekler, soğuk çay, meyve suyu konsantreleri gibi ürünlerde kullanılan NBŞ. Obezitenin de baş aktörü NBŞ'li ürünler.

Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası (Şeker-İş), NBŞ konusunda yıllardır bildiklerini paylaştı, uyarılarını yaptı… Nitekim hala da yapıyor üzerine düşeni yılmadan. Belki bir anlayan olur diye… Ancak tüm karşı koymalara rağmen NBŞ'nin alternatifi olan ve de sağlıklı şeker üretimini gerçekleştiren TÜRKŞEKER'e ait şeker fabrikalarının satışının önüne geçilemedi gelinen noktada…

Şeker-İş Sendikası Başkanı İsa Gök, NBŞ bağlamında okul kantinlerini gündeme getirdi ve buralarda satılan ürünlerin sakıncalarını anlattı bir kez daha… Kantinlerde satılan yiyecek, içeceğin çoluk çocuğa vereceği zararları dile getirdi sorumluluk bilinciyle…

29.09.2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 'Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı'nın başta obezite olmak üzere kalp, yüksek tansiyon, şeker gibi pek çok hastalıkla mücadeledeki önemine değindi İsa Gök. Mutlak suretle genelgenin uygulanması noktasında yetkililerden taviz vermemeleri uyarısını yaparken de, Dünya Sağlık Örgütü'nün 2018 yılı Avrupa Sağlık Raporu'nda Türkiye'nin 53 ülke arasında yüzde 32'lik obezite oranıyla ilk sırada yer aldığına dikkat çekti.

Ve bu konuda toplum olarak vicdani bir yaklaşım gösterilmesinin gerekliliğine vurgu yaparak, 'Yaşam kalitesini düşüren ve tüm dünyada hızla artan hastalıklardan bir tanesi olan obezitenin önlenmesine yönelik bilimsel ve politik kararlılığın oluşturulması ve sektörler arası işbirliği ve eşgüdümün güçlendirilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığınca ilgili tüm kuruluşların katılımı ile hazırlanan 'Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı'nın etkin bir şekilde uygulanması için tüm kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, özel sektör, sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarınca gereken destek ve yardımın sağlanması gerekmektedir' çağrısında bulundu Başkan Gök…

Biz de geleceğimiz, umudumuz çocuklarımız için 'Atın ölümü arpadan olsun' demeyelim de NBŞ'siz kantinlerin mücadelesini verelim aileler olarak… Yoksa obeziteden kurtulmak için de ABD'li ilaç kartellerinin ocağına düşmemiz çok sürmeyecektir. Yol yakınken tedbirimizi alalım bir zahmet… Hiç olmazsa bu anlamda geç kalmayalım hareket etmek için…